| Bu şimdi geldi. Blaney'nin otel faturasını öderken... | Open Subtitles | هذا وصل للتو تقرير المعمل عن العشرة جنيهات |
| Daha şimdi geldi. Dövüştüğünü ya da başka birşeyini görmedik. | Open Subtitles | لقد وصل للتو لم نره يقاتل أو أى شيء بعد |
| şimdi geldi. Son iki yıldır Hırvatistan'ın Dubrovnik şehrindeymiş. | Open Subtitles | وصل للتو لقد كان في في دوبروفنيك في كرواتيا |
| Benden. Kendime mesaj bırakmışım. şimdi geldi. | Open Subtitles | هذا أنا , لقد تركت رسالة لنفسي ولقد وصلت للتو |
| Bekle, Jack şimdi geldi. Seni ararım. | Open Subtitles | إنتظر دقيقة , لقد حضر جاك سأتصل بك لاحقا |
| Lanet olsun Navas, karakoldan şimdi geldi. | Open Subtitles | اللعنة يا نافاس, لقد أتى للتو من مركز الشرطة |
| Henüz vermedi, fakat Bölge'den psikiyatrik uzman şimdi geldi. | Open Subtitles | ليس بعد لكن المتخصص النفسي من "المقاطعة" وصل للتو |
| Bay Başkan.. ..bu faks şimdi geldi. | Open Subtitles | سيدي الرئيس , هذا الفاكس وصل للتو |
| Evet, şimdi geldi, teşekkürler. | Open Subtitles | - مرحباً "سام". - نعم , لا, وصل للتو ، شكراً. |
| - İçeri alın. - şimdi geldi, baba. Devam edin. | Open Subtitles | -لقد وصل للتو ، أبى ، لحظة واحدة |
| Evet efendim, şimdi geldi. | Open Subtitles | نعم, سيدي, لقد وصل للتو |
| Sanırım şimdi geldi. Evet. | Open Subtitles | اظن انه وصل للتو |
| Hmm... hayır, henüz değil. Daha şimdi geldi. | Open Subtitles | لا ليس بعد لقد وصل للتو |
| - CNMA'den şimdi geldi. | Open Subtitles | - . لقد وصلت للتو من صندوق دعم الفلاحين - |
| Evet! Güzel zamanlama. şimdi geldi. | Open Subtitles | أجل، ياله من توقيت رائع لقد وصلت للتو |
| Bayan baylar, en iyi ekibimiz şimdi geldi. | Open Subtitles | سيداتي وسادتي، الدفعة التالية قد وصلت للتو! |
| Maverick... arkadaşım şimdi geldi... yani seninle konuşmak güzeldi. | Open Subtitles | .... لقد وصل صديقى الآن لذا, أنا سعيدة بالتحدث إليك |
| Adli doktor şimdi geldi, gitmeliyim. Tanığın var mı? | Open Subtitles | لقد وصل الطبيب الشرعي، يجب أن اذهب ما هي حجة غيابك! |
| Paramedikler şimdi geldi ve Gwen hareket ettiremediği bir hastasının olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد وصل المسعفون لتوهم, وتقول (غوين) أن هناك مريض لا يمكنها نقله |
| Olson şimdi geldi, Kendini 3 haberlerinde görmüş. | Open Subtitles | لقد حضر (أولسون) للتوّ... |
| Baş rol kızın resimleri şimdi geldi. | Open Subtitles | مصوّر بطلة الفيلم قد أتى للتو. |
| Bayan baylar, en iyi ekibimiz şimdi geldi. | Open Subtitles | السيدات والسادة ، وصلت لتوها في موقعنا التسويقي. |