| Bir tane patron olacak. Şimdi gidip katırlarla ilgilenin. | Open Subtitles | سوف يكون هناك رئيس واحد الآن اذهب ساعد مع البغال |
| Şimdi gidip ölmeden önce bu kızlarla seks yapacağım. | Open Subtitles | الآن سأذهب وأمارس الجنس مع الفتاتين قبل أن أموت |
| Şimdi gidip internetten kaplumbağalara bakmam gerekecek yoksa tüm gün aklım havada olur. | Open Subtitles | الآن عليّ أن أتصفّح الإنترنت وأنظر إلى السلاحف وإلا سوف أكون غاضباً لبقيّة اليوم |
| Şimdi gidip o sınavı geçin. | Open Subtitles | الآن أذهبوا وأجتازوا هذا الاختبار. |
| Şimdi gidip başka bir yerde... sıkı çalışacağım, yani- | Open Subtitles | سأذهب الآن وأعمل.. بما أقدر عليه في مكان آخر |
| Şimdi gidip teslimatlar gönderilmiş mi diye bakacağım ve sonra eve geleceğim. | Open Subtitles | الآن علي أتأكد أن كل الطلبيات قد سلمت وبعدها سأكون بالمنزل |
| Hadi Şimdi gidip müzik kulağı olmayan bir grup ezikle o konferans odasına girdiğimizde şaşırmışız gibi yaparak dalga geçelim. | Open Subtitles | الآن, لنذهب لنسخر من عدة الفاشلين الذي أصواتهم نشاز .بتمثيل أننا مذهولتان عندما ندخلُ بصالةِ العرض |
| Şimdi gidip hâlâ burada çalışan kişilerin işlerini kurtarmaya çalışmam gerek. | Open Subtitles | والآن يجب ان احاول الحفاظ على وظائف هؤلاء الذين مازالوا يعملوا هنا |
| Şimdi gidip, şu ürkünç fotoğrafları çekmeye devam et ve bana sarkmayı kes. | Open Subtitles | الآن اذهب وأنهي مهامك الغريبة الأطوار, وتوقف عن ملاحقتي. |
| Şimdi gidip onunla konuş ve korkaklığı bırak. | Open Subtitles | الآن اذهب وتحدث إليها وكف عن الخوف |
| Burayı imzala. Şimdi gidip çekiciliğini geri kazan. | Open Subtitles | وقع هنا , الآن اذهب واستعد سحرك الخاص |
| Şimdi, gidip Hess kanununa ve onun entalpik kimyasal değişimle nasıl bir ilgisi var ona çalışacağım. | Open Subtitles | الآن , سأذهب لدراسة قانون هوسيس و كيف يرتبط بالمحتوى الحراري و التغيرات الكيميائبة. |
| Takdir ediyorum. Şimdi gidip içeceğim. | Open Subtitles | أنا مُمتن لهذا، الآن سأذهب لأحتسي شراباً |
| Şimdi gidip bir arkadaşa yardım etmem gerekiyor. | Open Subtitles | الآن عليّ الذهاب لمساعدة صديق. |
| Şimdi gidip George ve Dorrit'e bakmam lazım. | Open Subtitles | الآن عليّ أن اذهب لأتحقق من (جورج) و (دوريت) |
| Şimdi, gidip bu çocuğa yardım edin. | Open Subtitles | الآن, أذهبوا لمساعدة هذا الصبي. |
| Şimdi gidip onu yakalayın. | Open Subtitles | الآن أذهبوا و أقبضوا عليه |
| Şimdi gidip sevgili kocamı göreyim. | Open Subtitles | سأذهب الآن للبحث عن حبيبي المغربي |
| Şimdi, gidip mermi bulacağım ve işi bitireceğim. | Open Subtitles | سأذهب الآن لأحضر ذخيرة لننتهي من هذا. |
| Şimdi gidip çalışanlarla ve aileleriyle ilgilenmek zorundayım. | Open Subtitles | الآن علي الذهاب والتعامل مع الموظفين و عوائلهم. |
| Harika. Şimdi gidip biraz hamur fırlatalım. | Open Subtitles | عظيم، الآن لنذهب لنعجن بعض الحبال |
| Tamam, anlaştık. Şimdi gidip kafein banyosu yapmam lazım. | Open Subtitles | حسناً، إتفقنا، والآن يجب أن أذهب للإستحمام بالكافيين. |
| Şimdi gidip düşmanlarımızı öldürelim. | Open Subtitles | والآن لنذهب ونقضي على أعدائنا، إلى اللقاء |
| Şimdi gidip biraz hava falan alsan iyi olur. | Open Subtitles | أما الآن فأذهب بعيداً وخذ نفساً عميقاً. |
| Şimdi gidip dişlerini fırçala ki biz de gidebilelim, tamam mı? | Open Subtitles | الآن إذهب للداخل، وإغسل أسنانك كيّ يمكننا الرحيل، حسناً ؟ |
| Şimdi gidip bayılmadan bana yiyecek bir şeyler al. | Open Subtitles | الآن يذهب للحصول على لي الطعام قبل أن تمر بها. |