| Bu sizin Şirketiniz, yani bunu bir telefon ile değiştirtebilirsiniz. | Open Subtitles | هذه شركتك. يمكنك أن تغيّر هذه السياسة بإتصال هاتفي واحد. |
| Hükümetiniz, sizi Şirketiniz aracılığıyla buraya önemli bir göreve gönderdi. | Open Subtitles | حكومتك قد وظفتك هنا عبر شركتك لتقوم ببعض الأعمال الهامة هنا اسمعنى.. ا |
| - Şirketiniz Pembe Panter'i sigortaladı. | Open Subtitles | شركتك تؤمن على النمر الوردي. أجل .. بنصف مليون. |
| Bence Şirketiniz dünyanın en güzel otomobilini üretiyor. | Open Subtitles | فى رأيى أن شركتكم تنتج أروع سيارة فى العالم |
| Bildiğiniz kadarıyla, Şirketiniz tarafından anlaşmak için alınan bu karar tamamiyle sermayeyi yükseltmek için mi yürütüldü? | Open Subtitles | وحسب معلوماتكِ، أكان قرار شركتكِ بتسوية تلك القضية مرده حاجتها إلى جمع المال؟ |
| Şirketiniz dava edilmekten hoşlanmıyor, ...daha çok insanları öldürmeyen ama sakat bırakan ürünler yapmaya çalışıyor. | Open Subtitles | لا، هذا رأيي لا تحب شركتكَ أن يصار إلى مقاضاتها عليها أن تجرب صنع منتجات لاتقتل وتشوه الناس |
| İmalât Şirketiniz Albay Dutton sayesinde bir sürü ihale aldı. | Open Subtitles | شركتك للانشاءات قد حصلت على العديد من العقود من خلال العقيد داتون |
| Şirketiniz, bu tesisi kurtarma operasyonu için donanmanın emrine vermiştir. | Open Subtitles | وقد صرحت شركتك للبحرية باستخدام هذه الوحدة |
| Şirketiniz inek otlamak için yağmur ormanlarını yok ediyor. | Open Subtitles | تقطع شركتك أشجار الغابة المطيرة لإفساح مساحات مرعى للماشية |
| Yarın babamla Şirketiniz için teklifte bulunacağız. | Open Subtitles | أنا وأبي سنقدم عرضاً لشراء شركتك صباح الغد |
| Şirketiniz çevre için ne yapıyor? | Open Subtitles | التي لم يسبق لنا أبدا السماع بها من قبل ماذا تفعل شركتك بالنسبة للبيئة؟ |
| Evet, bence Şirketiniz için iyi bir destek sunabiliriz. | Open Subtitles | نعم, أعتقد أننا يمكننا أن نساعد شركتك بشكل كبير |
| Ana Şirketiniz meclisi ikna edip Başkanın yasayı geçirip iklimi kurtarmasını sağlayabilir. | Open Subtitles | شركتك تستطيع التأثير على الكونغرس والرئيس، لتحقيق المعاهدة وانقاذ المناخ |
| Sizinle oyun Şirketiniz hakkında konuşacaktım. | Open Subtitles | التحدث معك بشأن شركتك الجديدة لألعاب الفيديو |
| Aslında Academic Appeal ve sizin Şirketiniz arasında benzerlikler çok ama sizin daha sofistike müşterileriniz var. | Open Subtitles | القضية وهذه شركتك بين الأمور من الإختلافات من المزيد هناك بهذا يشعر من هو الزبون |
| Şirketiniz bir yılda 150 milyon dolar gelir sağlıyor. | Open Subtitles | شركتك تحقق الآن مائة وخمسين مليون دولار في المبيعات السنوية |
| Şirketiniz bu ilişkiden çok büyük yararlar görecektir. | Open Subtitles | شركتكم إستفادت كثيرا من هذه العلاقة الجديدة |
| Ben yerel bir işletmeciyim ve Şirketiniz hakkında bilgi edinmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا صاحب شركة محلية، و أود أن أتعرف على شركتكم |
| Şirketiniz bu araziyi yağmalamayı bırakmadıkça amacımıza ulaşmış sayılmayız. | Open Subtitles | ستصل فكرتنا ما أن تتوقّف شركتكم عن انتهاكِ هذا الجبل |
| Şirketiniz gizli ve gizli olmayan hangi programlarda CIA ile birlikte çalıştı? | Open Subtitles | ما هي البرامج السرية وغير السرية المتورطة بها شركتكِ ؟ |
| Şirketiniz tsunamiden ne kadar etkilendi? | Open Subtitles | إلى أي مدى تأثرت شركتكَ بالتسونامي؟ |
| Şirketiniz, PlatacoStillman geçen sene ne kadar kâr etti, Bay Francis? | Open Subtitles | شكراً لك إيزابيل الآن بالنسبة لشركتك بلاتاكو ستيلمان, كم بلغت أرباحها العام الماضي سيد فرانسيس؟ |
| Şayet Duck Şirketiniz için nokta adamı bulmamışsa bununla ilgilenmeyiz bile. | Open Subtitles | لكن لن نكون مهتمين مالم (داك) يعثر على الرجل المناسب لشركتكم. |