| En nefret edilenler listesinde tütün ve ilaç şirketlerinden hemen sonra geliyoruz. | Open Subtitles | مباشرة خلف شركات التبغ الكبرى وشركات الادوية على قائمة الشركات الاكثر بغضا | 
| Ve Amerikan şirketlerinden, hisse senedi fiyatlarını... etkileyecek kadar büyük hisseler alabiliyorlar. | Open Subtitles | يستطيعون شراء حصص ضخمة من الشركات الأمريكية وذلك يؤثر على سعر السهم | 
| Çoğunuzun bildiği gibi, IBM her zaman son yüz yılın en yenilikçi şirketlerinden biri olarak kabul edilmiştir. | TED | أغلبكم تعلمون أن شركة آي بي إم كانت دوماً تُعتبر للمئة عام الماضية من أكثر الشركات ابتكاراً. | 
| şirketlerinden biri, sahilden 10 kilometre açıkta bir petrol platformu için doktor bazı testler yapıyor ama iyileşeceğini söyledi. | Open Subtitles | إحدي شركاته تمتلك إيجار إتحادي لشركة تنقيب و تبعد حوالي 6 ميل عن الشاطيء | 
| şirketlerinden birisi Rus modelleriyle ilgilenen bir ajans. | Open Subtitles | احدى شركاته عبارة عن وكالة مواهب متخصصة في العارضات الروسيات | 
| Daha küçük bir şirket mesela, taksi şirketlerinden biri gibi. | Open Subtitles | لقد ظننت من شركة صغرى مثل إحدى شركات سيارة الأجرة | 
| Bu sabah CFO' dan biri ile kahvaltı ederken şirketlerinden birinin aşırı harcama yaptığını öğrendim. | Open Subtitles | تناولت طعام الإفطار اليوم مع المدير المالي، ووجد أن ثمة من يختلس الأموال من إحدى شركاتك | 
| Yani dünyanın en büyük muhasebe şirketlerinden birinde çalışıyorum ve bunu ispat edecek bir masam bile yok. | Open Subtitles | أنا أعمل لدى أكبر المؤسسات المالية في العالم و لا يوجد أكثر من المكاتب هنا لتثبت هذا | 
| Bugün, dünyanın en büyük şirketlerinden birinde yetkili bir konuşma yazarıyım. | TED | حسنًا، اليوم أنا كاتبة خطابات تنفيذية لواحدة من أكبر الشركات في العالم. | 
| O dünyadanın en büyük şirketlerinden birisinde çalışıyor ve ben onun kendisinin daha iyi hissetmesi için çabalıyorum. | TED | هو يعمل في إحد أكبر الشركات في العالم. وأنا الآن أحاول أن أجعله يشعر بشعور أفضل. | 
| Teklif, Birleşik Devletler'in en sağlam şirketlerinden birinden geliyor. | Open Subtitles | عرض أفضل من عروض أهم الشركات في الولايات المتحدة | 
| Geçen ay sadece 75.000 dolar şirketlerinden görünün bağış miktarı. | Open Subtitles | خمسة وسبعون ألف دولار الشهر الماضي من الشركات أو الأطراف المسجّلة بإسمها | 
| Şunu unutmamalısın ki .dünyanın en büyük şirketlerinden birine dava açmak hafife alınacak bir şey değil. | Open Subtitles | وماذا سيعني لنا طالما تعرفين أن مقاضاة احدى أقوى الشركات في العالم | 
| şirketleri veya kişisel girişimleri şirketlerinden dışından gelen. | Open Subtitles | إما عبر الشركات أو من خلال التبرعات الشخصية التي تاتي من الشركات | 
| Veridian Dynamics, dünyanın en başarılı şirketlerinden biridir. | Open Subtitles | فريدينا ديناميكس هي واحدة من أكثر الشركات الناجحة في العالم | 
| şirketlerinden biri satışını yapıyormuş ve promosyon olarak bana da bir tane verdiler. | Open Subtitles | واحدة من شركاته يبيعها وقدموا لهم للخروج كما الملل. | 
| Beni şirketlerinden birine vasi olarak göstermiş. | Open Subtitles | لقد عينني أبي وصية او شىء ما على واحدة من شركاته | 
| Şimdi onun şirketlerinden biri için çalışıyor. | Open Subtitles | والآنهيتعملفيإحدى شركاته. إسمع يا " جاك " ما سأطلبه منك | 
| Daha küçük bir şirket mesela, taksi şirketlerinden biri gibi. | Open Subtitles | لقد ظننت من شركة صغرى مثل إحدى شركات سيارة الأجرة | 
| - şirketlerinden hangisi 44208 numaralı izni istiyor? | Open Subtitles | أي من شركاتك تريد تصريح 44208؟ | 
| Kamu şirketlerinden bahsediyorsun. | Open Subtitles | الآن, انت تتكلم عن المؤسسات العامة. |