| Sana söylüyorum Jack. O bir şizofren. Don Juan değil. | Open Subtitles | .جاك، انه يعاني من الفصام .انه ليس دون خوان |
| Daniel bir şizofren ve buna geçit neden oldu, öyle mi? | Open Subtitles | دانيال مصاب بداء الفصام والسبب ستارجيت ؟ |
| - şizofren gibi davranıyordu. - Şizofreni tepki vermez. | Open Subtitles | ـ كان يتصرف وكأنه مصاب بالفصام ـ انفصام الشخصية لا يظهر فجأة |
| Ama karşında bir şizofren var ve mantıklı cevaplar bekliyorsun. | Open Subtitles | لكنك تنظرين إلى مريض إنفصام وتتوقعين إجابات منطقية |
| şizofren değil. Aynı belirtileri gösteren başka hangi hastalıklar var? | Open Subtitles | إن لم يكن فصام الشخصية ماذا غيره يأتي بهذه الأعراض؟ |
| Bana paranoid şizofren tanısı kondu, ve diğerinin adını hatırlamıyorum. | Open Subtitles | تم تشخيصي بداء انفصام الشخصية ولا أستطيع تذكر المرض الأخر |
| şizofren ve çok tehlikelidir. | Open Subtitles | مصابة بالإنفصام و هي خطيرة جدّاً. |
| Charlie bir şizofren. | Open Subtitles | - تشارلى مصاب بفصام الشخصية. |
| Bana, ondan önceki gece ilk şizofren krizini geçirdiğini, ve ailenin iptal ettiğini söylemiştin. | Open Subtitles | لقد اخبرتينى ان اعراض الفصام هاجمتك اول مرة الليلة السابقة للحفلة و دعا ذلك والديك لإلغائها |
| Muhtemelen sadece şizofren ya da Tourette hastası bir çocuğun evini yok etmek için çok çaba harcandı. | Open Subtitles | الكثير من الجهود ذهبت لتدمير منزل فتى و الذي غالبا كانت لديه نوبة من الفصام او متلازمة توريت |
| Muhtemelen sadece şizofren ya da Tourette hastası bir çocuğun evini yok etmek için çok çaba harcandı. | Open Subtitles | و الذي غالبا كانت لديه نوبة من الفصام او متلازمة توريت لا افهم مقصدك |
| Paranoyak ve şizofren özellikler taşıyan hayaller görür. | Open Subtitles | لديها أوهام واضحة لعقدة الفصام والاضطهاد |
| Doktorlar, bir dizi test yaptılar... ve aileme bu şizofren sorumluluğunu anlattılar. | Open Subtitles | لذلك الاطباء اجروا عدة اختبارات هم اخبروا والدي انني طورت شيئاً يسمى الفصام السلبي |
| - Bilmem, bıçak galiba. - Oğlum şizofren. | Open Subtitles | "لا أدرى إِنَّه سكين أو شيء ما" "ابنى مصاب بالفصام" |
| Dedemiz şizofren, ninemiz de güneş batınca Michael Myers'a dönüşüyor. | Open Subtitles | جدي مصاب "بالفصام وجدتي تتحول لـ "مايكل مايرز" عندما تغيب الشمس |
| şizofren bir amcam var, ama onun da gözleri çok iyi. | Open Subtitles | لدى عم لديه إنفصام شخصية و لكنه لديه رؤية ممتازة |
| Kamu Hizmetleri Komisyonunda istatistikçi ve paranoyak şizofren teşhisi konulmuş. | Open Subtitles | انه إحصائي في لجنة المرافق العامة ولديه فصام جنون العظمة |
| Hatta bir psikiyatriste bile gittim ve bana ilaç yazmasını sağlamaya çalıştım, fakat yazmadı, çünkü şizofren değildim. | TED | وذهبت حتى لطبيبة نفسية وحاولت أن أجعلها تصف لي أدوية، ولكنها رفضت لأني لا أعاني من انفصام الشخصية، حسناً. |
| Sen şizofren değilsin Mariel. | Open Subtitles | إنتِ لست مصابه بالإنفصام يا ماريل - أعلم هذا - |
| Charlie bir şizofren. | Open Subtitles | -تشارلي) مصاب بفصام الشخصية) |
| Sanırım o paranoyak bir şizofren. | Open Subtitles | أَعْني، هي شخّصَ مريض بالفصام المذعور. |
| 39 yaşında, paranoyak şizofren. | Open Subtitles | 39عاماً مصاب بإنفصام فى الشخصية |
| Karthik bir şizofren. | Open Subtitles | "كارثيك" مصابٌ بإنفصام الشخصية |
| Senin paranoyak şizofren tarzı bir şey olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنكم تعانون من الجنون الفصامي البارانودي, أو شيء من هذا القبيل |
| Michelle Charters'ın 74 yaşındaki bir şizofren tarafından mı tecavüze uğradığını söylüyorsun ? | Open Subtitles | تفكّر ميشيل تشارترس هل كان مغتصب من قبل المريض بالفصام بعمر 74 سنة؟ |