| Malını kimseye satmadım ve şoförlerden biri annen olsa da umurumda değil. | Open Subtitles | لم أبع شحنتك لأحد ولا أبالي إن كانت أُمّك واحدة من السائقين |
| Bir trafik kazasına müdahalede bulunuyorduk, şoförlerden birisi çok kötü yaralanmıştı. | Open Subtitles | لقد جئنا لموقع الحادث وكان أحد السائقين بوضع مزرٍ |
| şoförlerden biri gizlice birini almış olabilir. | Open Subtitles | حسنا ، من الممكن ان احد هؤلاء السائقين التقط احدهم خارج النظام |
| O şoförlerden çok sayıda var mıydı? | Open Subtitles | هل كان عدد سائقي الشاحنات كبير؟ |
| Hepsini ele geçiremeyiz. şoförlerden bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | ..و لا تدعني أبدأ الحديث عن سائقي الشاحنات . |
| Acısını etrafımda ki diğer şoförlerden çıkarıyorum. | Open Subtitles | فقط اخرج غضبي على الجميع السائقين الآخرين حولي |
| Ve umurasamaz bir şoförlerden biri olay yerinden kaçmış, ki bu suç, bu yüzden... | Open Subtitles | وليس القيادة المتهورة ، ولكن أحد السائقين هرب من موقع الحادثة ، وهذه جريمة ، لذا... |
| O şoförlerden biri yengemin yeğeniydi. | Open Subtitles | ابن زوج أختي كان واحداً من السائقين |
| 9 Mayıs saldırılarından sonra Taksi ve Limuzin Komisyonu şoförlerden E-coin kabul etmesini istiyor. | Open Subtitles | بسبب أحداث5/9، لجنة سائقي التاكسي و الليموزين صرّحت أن صرّحت أن السائقين الآن يمكنهم قبول العملات الإلكترونية |
| şoförlerden biri de öğle yemeğini almak için 17. | Open Subtitles | أحد السائقين يتوقف بشكل مُعتاد |