| Dinleyin, standartlar ve uygulamalar, demin hukukla acil bir toplantım vardı ve bunda sonra şu kelimeleri kullanamayacağız; | Open Subtitles | إستمعوا إلى يا قسم المعايير و الممارسات لقد كنت لتوي في إجتماع طارئ مع القسم القانوني لم نعد نستطيع إستخدام هذه الكلمات |
| Ofisin her yerine astığım şu kelimeleri görüyor musun? | Open Subtitles | أترى كل هذه الكلمات التي وضعتها في أنحاء المكاتب؟ |
| Halef Başkandan şu kelimeleri duyduğumda devletin ağırlığını, o kaba kuvveti ensemde hissettim. | Open Subtitles | شعرت بثقل الدولة تلك الجزمة على رقبتي عندما سمعت هذه الكلمات من الرئيسة المنتخبة |
| şu kelimeleri söyle de herşey bitsin. | Open Subtitles | قل الكلمات وكل شيء سوف ينتهي |
| şu kelimeleri söyle de herşey bitsin. | Open Subtitles | قل الكلمات وكل شيء سوف ينتهي |
| şu kelimeleri tekrarla: | Open Subtitles | :أعيدي قول هذه الكلمات "قارب, خيار, برقية" |
| Yani, onlar her seferinde şu kelimeleri kullandığında: | Open Subtitles | إذاً, كل مره يستخدمون هذه الكلمات: |
| şu kelimeleri söylemen gerekiyor: | Open Subtitles | يجب أن تقول هذه الكلمات : |
| sürekli şu kelimeleri söylüyordu, sanki birisi şiir yazarmış gibiydi, | Open Subtitles | " كان يقول هذه الكلمات ويكررها كثيرا .. " "وكأنه ينظم شعرا ... " |
| şu kelimeleri yaz. | Open Subtitles | أكتب هذه الكلمات بالتحديد |
| Tabii şu kelimeleri unutmazsan iş değişir. | Open Subtitles | إلاّ إذا تذكرتِ هذه الكلمات |