"şudur" - Translation from Turkish to Arabic

    • هو
        
    • هي
        
    • المجال منذ
        
    Ama benim için hakikat şudur; AI daima insana bir takviye olmuştur. TED ولكن الحقيقة هي، بالنسبة لي، أن الذكاء الاصطناعي هو شيء مقوّي للبشر
    Birinin arasıra yaptigi şeylerden biri o da şudur ki serumdan kan hücrelerini ayirmak Burada bir örnek alırız TED الاولى. أحد الاشياء التي نحتاج من حين لآخر القيام بها هو فصل خلايا الدم عن المصل. و كان السؤال,
    Sonuç şudur: Siz ikiniz bir daha asla aynı seviyede olamayacaksınız. Open Subtitles الحد الدني هو هذا انتم الاثنان لن تكونوا بنفس المستوي تانيا
    Bir verimsizlik olasılığı şudur ki ebeveynlere sadece çok konuşmalarını değil aslında çocuklarıyla daha fazla sohbet etmelerini öğretiyor olmalıyız. TED لذا أحد الإمكانيات المثيرة هي أنه يجب علينا أن نعلم الأبوين ألا يتحدثوا كثيرا فحسب وإنما أن يحاوروا أطفالهم أكثر.
    Durum şudur ki bütün bu davranışlar için bir ölçek oluşturmamız lazım. TED الفكرة هي أنه يتوجب علينا النظر للسياق، كمقياس لأعمالنا في كل هذا.
    Uyuzun en iyi yanı şudur, eğer kaşıntıyı hemen tedavi ederseniz açık yaralar haline gelme şansları azalır, doktorunuzu arayın. Open Subtitles الشيء المبشّر في حالات الجرب هو أنك إن عالجت الحكّة مباشرةً، فثمة أمل بصيص في أن تصبح قرح جلدية متوسعة
    Ama küçük tiyatro çalışmalarının ve büyük pazarlama tekniklerinin bana öğrettiği bir şey varsa o da şudur, herkesin bir markası var. Open Subtitles لكن إذا كان هناك أيّ شئ قد قام التخصص في التسويق مع دراسات المسرح علمتني هو أن كلّ شخص لديه علامة تجارية
    DJ: Biz araç sahiplerinin bir kuralı da... ...şudur; araçta batan kişi... ...timsahlarla yüzmeye gider. TED ديريك : وحتماً .. هناك قاعدة في البرية .. هي ان من يغرق السيارة هو من يتوجب عليه ان يسبح مع التماسيح
    Atavizm aktivasyonu aslında şudur -- atavizm atalara ait özellikler demek. TED ان تنشيط التأسل الرجعي هو في الحقيقة هو عبارة عن تنشيط جين متنحي
    Kitaptaki felsefelerimizden biri de şudur, hiçbir yiyecek özünde gerçekten bir başka yiyecekten daha iyi değildir. TED احد فلسفاتنا في هذا الكتاب هو انه لا يوجد طبق يمكن اعتبارها بشكل جوهري افضل من طبق اخر
    Ve Vannevar Bush’un demeye çalıştığı şey şudur. "Bilgiyi kullanma şeklimiz bozuktur." TED وما كان يقصده فانيفار بوش هو أن الطريقة التي نستعمل فيها المعلومات هي فاشلة.
    Şimdi gördüğümüz şey şudur: Bu nöron, sıçan ne zaman ortamın içerisinde belli bir yere gitse bunu fark ediyor. TED وبالتالي ما نراه هو أن تلك الخلية العصبية تعرف كلما ذهب الجرذ إلى مكان معين من الفضاء.
    Öyleyse ben sosyal psikologum ve ahlak üzerine çalışıyorum, ve ahlaktaki en önemli prensiplerden biri de şudur ahlak gözleri bağlamak ve kör olmaktır. TED حسناً، انا سايكولوجي اجتماعي، و ادرس الاخلاقية او المعنوية و احد أهم اعمدة العلوم المعنوية هو ان المعنوية تربط و تُعمي
    Göreceğin şudur ki, iç savaştan onlarca yıl sonra Kongre alışılmamış bir şekilde, olabileceği en yüksek değerlerde kutuplaşmıştı. TED و يمكنك ان ترى انه في العقود ما بعد الحرب الاهلية كان الكونجرس في اقصى درجة من الاستقطاب عالية جداً كما هو متوقع.
    Ama bu parçaların en iyi tarafı şudur ki biz bunları bir oyuncak mağazasından satın aldık. TED ولكن أفضل جزء عن هذه المكونات هو أننا قمنا بشرائهم من متجر للألعاب.
    Farklı olma sebebi şudur; sadece geçtiğimiz bir kaç yıl içinde makinelerimiz daha önce hiç göstermedikleri becerileri göstermeye başladılar; anlama, konuşma, işitme, görme cevaplama, yazma ve daha yeni beceriler de ediniyorlar. TED السبب في كونه مختلف هو أنّ الآلات قد بدأت تكشف في السنوات الأخيرة عن امكانيّات لم تكن تمتلكها مطلقا في السابق: الفهم، التحدّث، الاستماع، الرّؤية، الإجابة، الكتابة، ولا تزال بصدد اكتساب مهارات جديدة.
    Ama aslında gerçek şudur; bizler cerrah oluruz çünkü içimizde, derinlerde bizi rahatsız eden şeyi kesip atabileceğimiz düşünürüz. Open Subtitles , لكن الحقيقة هي , نصبح جرّاحين لأنه بمكان ما بأعماقنا . . نظن أننا تغلبنا على ما يطاردنا
    Ve elde edilen bir sezgi şudur, burada gösterdiğim gürültünün miktarı ve çeşitliliği aslında güç büyüdükçe artar. TED وإحدى البديهيّات التي نحصل عليها هي أنّه تغيّر كمية التشويش في الواقع التي أعرضها هنا تَكبر كلّما كَبُرت القوة.
    Ama en önemli tavsiye ise şudur: Sosyalliği unutun. TED ولكن النصيحة الأكثر أهمية هي نسيان الاجتماعية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more