Sanırım öyle. şunu düşünün Orman kıyımı demek, Brezilya’da son 10 yıldaki sera gazı emisyonun %60’i demek. | TED | هل سنتمكن من حلها؟ اعتقد نعم, فكروا بهذا: عملية ازالة الغابات تعني 60 بالمئة من انبعاث غازات الاحتباس الحراري. في البرازيل في العقد الماضي. |
İkincisi, şunu düşünün. | TED | ثانياً، فكروا بهذا. |
Şunu düşünün: göçmenler, özellikle siyahi ve Latin göçmenler, aslında Birleşik Devletler'e gelmeden önce daha sağlıklılardır. | TED | تأملوا هذا: المهاجرون خاصةً السود واللاتينيون، يتمتعون فى الحقيقة بصحة جيّدة حين وصولهم لأول مرة إلى الولايات المتحدة |
Gözünüzde bu parayla yapılabilecekleri canlandırmanız için şunu düşünün: 2009'da Norveç, Brezilya'ya rezervlerinden bir milyar dolar vermeye karar verdi, ormanların yıkımıyla ilgili hedeflerini gerçekleştirme şartıyla. | TED | ومجرد التفكير بالأشياء المذهلة التي يمكن القيام بها بتلك الأموال، تأملوا مايلي: في عام 2009، وعدت النرويج بمنح مليار دولار من احتياطياتها إلى البرازيل إذا تمكنوا من متابعة أهدافهم بإبطاء تدمير وإزالة الغابات في حوض الأمازون. |
Şunu düşünün: Bilişsel bir sistem yapmak geleneksel yazılım yoğunluklu bir sistem yapmaktan temel olarak farklı. | TED | لنأخذ بعين الاعتبار أن بناء نظام واع يختلف تماماً عن بناء النظام التقليدي المعقد في الماضي. |
Ancak şunu düşünün, muhafazakar değerleri savunan insanların bir aktivistten hükümetin daha fazlasını yapması gerektiğini duyduğunda neler olur? | TED | لكن خذ بعين الاعتبار ما يحصل عندما يأتي أناس يحافظون على قيم المحافظة، على سبيل المثال، ويسمعون أن نشاطات الحكومة على وشك التوسع أكثر فأكثر، |
Şimdi sadece şunu düşünün: nöronlardan oluşan bir şebekeniz var, ve şimdi şebekenin pozisyonunda basit bir mekanik değişiklik var ve zihinsel deneyiminizde bir kayma hissediyorsunuz. | TED | فقط فكر في هذا: لديكم شبكة من الخلايا العصبية، والآن لديكم تغيير في المستوى الميكانيكي في وضع الشبكة وتحصل على تشويه في تجربتك العقلية. |
Bütünüyle birbirine bağlı olarak düşünebileceğimiz bir sisteme gidiyoruz, ve bu sistemde global kararlar alabiliriz, iklim hakkında kararlar, finans sistemleri hakkında, kaynaklar hakkında. Ve şunu düşünün -- bir ev almak gibi önemli bir karar alacaksak, hemen almıyoruz. Kastettiğim, sizi bilmem ama, ben o kadar parayı yatırmadan önce birçok ev görmek isterim. | TED | نحن نتجه إلى ما أعتقد أنه نظام متكامل الترابط ، ولدينا قرارات عالمية يجب اتخاذها لتنفيذ هذا النظام .. مثل قرارات بشأن المناخ ، بشأن النظام المالي العالمي ، و بشأن الموارد. فكروا بهذا الشيء .. إذا كنا نود اتخاذ قرار بشأن شراء منزل .. فلا يمكن أن نمضي في الأمر كيفما اتفق ، أعني أننى لا أمتلك المعلومة الكافية ، يتوجب على أن أقارن بين عدد كبير من المنازل قبل أن أدفع مبلغاً كبيراً لشراء أحدها. |
Ama şunu düşünün. | Open Subtitles | ؟ ؟ فكروا بهذا |
Bir dahaki sefere ayak parmaklarınız arasında kum çatırtısı hissine sevinirseniz şunu düşünün: Bu kum taneleri bir noktada, kıçından nefes alan bir turşu tarafından atılmış olabilir. | TED | لذا في المرة القادمة وأنت تستمتع بملمس وصوت ذرات الرمال بين أصابع قدميك، خذ بعين الاعتبار: أن حبيبات الرمل هذه في فترة ما، كانت قد طُرحت من مخلوق كالمخلل يتنفس من مؤخرته. |
Şunu düşünün: Bu ağı dağıtabilsek ve ürünler tek bir ülkede üretilse, bu arada söylemek yapmaktan daha kolay, işlerimizin yine de sadece 10%'unu koruyabilirdik. | TED | والآن، فقط فكر في هذا: حتي لو تمكننا من تفكيك هذه الشبكة وإنتاج المنتجات في بلد واحد فقط، الذي بالمناسبة قولهُ أسهل من فعله. ونحن لانزال نؤَمن ونحمي واحداً من أصل عشرة وظايف الصناعة المفقودة. |