| - Belli ki emeklilik sana yaramamış. - Golf oynamaktan sıkıldın mı? | Open Subtitles | من الواضح أن التقاعد لا يناسبك هل تعبت من رمي كرة الغولف؟ |
| - Belli ki emeklilik sana yaramamış. - Golf oynamaktan sıkıldın mı? | Open Subtitles | من الواضح أن التقاعد لا يناسبك هل تعبت من رمي كرة الغولف؟ |
| - Belli ki partiyi taşınmadan önce yapmak istiyor. | Open Subtitles | من الواضح أنها أرادت أن تكون حفلة عيد ميلاده قبل التحرك |
| - Belli ki partiyi taşınmadan önce yapmak istiyor. | Open Subtitles | من الواضح أنها أرادت أن تكون حفلة عيد ميلاده قبل التحرك |
| - Belli ki onu duşa girmeden önce bıçakladın. - Hayır. - Hayır mı? | Open Subtitles | من الواضح أنك طعنه قبل أن يدخل للإستحمام. |
| - Belli ki bir tuzak. - Ya da muhtemelen bir sınav. | Open Subtitles | من الواضح انه فخ أو محتمل جداً إنه إختبار |
| - Belli ki Rebecca'yla bir alakası var. | Open Subtitles | من الواضح بأن لها علاقة بـ (ريبيكا) |
| - Belli ki kadının ciddi bir güven sorunu var. | Open Subtitles | من الواضح أن السيدة تُعاني من بعض مشاكل الثقة الجادة |
| - Belli ki çok boş vaktin var. | Open Subtitles | إذن من الواضح أن لديك الكثير من وقت الفراغ |
| - Belli ki bu adam sadece yanıt istiyor. | Open Subtitles | أعني، من الواضح أن ذلك الشاب يريد بعض الأجوبة فحسب |
| - Belli ki güvenli değil Bundan sonra beni burada yalnız bırakmıyorsun tamam mı? | Open Subtitles | من الواضح أن الوضع ليس آمناً- لن تتركني وحدي هنا ، سوف آتي معك- |
| - Belli ki senin için önemli biri o. - Evet, iyi bir kız. | Open Subtitles | من الواضح أنها تعني الكثير لك - حسناً، أجل، إنها فتاة لطيفة - |
| - Belli ki, gizli tutmaya çalışmış. | Open Subtitles | من الواضح أنها أرادت إبقاء الأمر سراً |
| - Belli ki bir efsane değilmişler. | Open Subtitles | من الواضح أنها ليست أسطورة. |
| - Belli ki oyunun sonuna geldik. | Open Subtitles | من الواضح أنها نهاية اللعبة |
| - Belli ki hikâyeyi duymamışsın. | Open Subtitles | حسنًا ، من الواضح أنك لم تسمع بالقصة |
| - Belli ki onu tanıyorsun. - Belli ki sen tanımıyorsun. | Open Subtitles | من الواضح أنك تعرفه - و من الواضح أنك لا تعرفه - |
| - Belli ki sen de öylesin. | Open Subtitles | من الواضح أنك كذلك أيضاً |
| - Belli ki aynı paketle bir hediye daha varmış. | Open Subtitles | ؟ من الواضح انه كان هناك هديتان بتغليف متشابه |
| - Belli ki bu varsayımsal senaryoda uçak bozulmuş. | Open Subtitles | حسنا, حسنا, من الواضح انه سيناريو بثغرة في تلك النقطة |
| - Belli ki Rebecca'yla bir alakası var. | Open Subtitles | من الواضح بأن لها علاقة بـ (ريبيكا) |