"- birlikte" - Translation from Turkish to Arabic

• معا
• معًا
• سويا
• سويًّا

- Birlikte küçük bir iş yapmıştık. - Doktor onu kastediyor.
ما يعنيه الدكتور إننا قمنا ذات مرة بعمل صغير معا

- Birlikte görev yaptık.
ـ لقد كنا معا ـ بالنظر للطريقة التي يتحدث بها عنك

- Sakin ol, güzel Şeytan'ım benim. Zindanının bir planlaması mutlaka vardır. - Birlikte bir çıkış yolu bulabiliriz.
اصمت يا عزيزى الشيطان لابد ان هناك طريق خارج سجنك هذا سنجد طريقة معا

- Birlikte yargılanmaları gerekir, çünkü bu suçu birlikte işlediler.
عليهم أن يُحاكما معًا لأنّهم إرتكبا الجريمة معًا.

- Birlikte gidebileceğimiz bir yer var mı?
هل هناك مكان نستطيع ان نجتمع فيه سويا ؟

- Birlikte epey zaman geçirdik.
هذا لطيف لقد أمضينا الكثير من الوقت معا حسنا

- Birlikte çalışıyorduk. - Ben kestirmeden önüne çıkacağım.
‫ـ لقد عملنا معا ‫ـ سوف اختصر عبر الميدان

- Birlikte çok iyi zaman geçiriyorlar. - Bu kez burnuma barut kokuları geliyor.
و يقضيان وقتا طويلا معا - هذه المرة أشم رائحة الغدر -

- Birlikte vakit geçirmeyişimiz suçunu.
إنها جريمة اننا لانقضي وقتا معا

- Birlikte görev yapmışlar.
هو والضحية خدما معا فلتضعه على

- Birlikte kalmalıyız, tamam mı? Ortalıktan kaybolmayın.
أريد أن نبقى معا لا مزيد من التجول

- BİRLİKTE KALMALIYIZ!
علينا البقاء معا... دعوه يذهب فقط. دعوهيذهب.

- Birlikte gidemeyiz.
.لا يمكننا ان نخرج من السيارة معا

- Birlikte çok güzel günlerimiz oldu.
كانت لدينا بعض الأيام جيدة معا

- Birlikte gelmiştik. - Gemiyi bozmuştuk.
أنت وأنا كنا هنا معا - نحن خرقنا السفينة -

- Birlikte çalışmayacak olmanız ne kötü.
مؤسف أنكما لا تعملان معًا من بعد. لماذا؟

- Birlikte yaptık. Bunu da birlikte yapacağız.
ـ لقد فعلنا ذلك معًا ـ وسنفعل هذا الأمر معًا

- Birlikte yaparız bunu
لستِ بأمان هنا -يمكننا مواجهة هذا معًا -{\cHF7F0B4}!

- Birlikte olması gerekenler biziz.
أنه أنا وأنتِ من مُقدر لنا أن نكون سويا

- Birlikte yemek yiyen bir aile birlikte kalır.
أي عائلة تَأْكلُ سويا تبقى سويا.

- Birlikte taşınmak istiorum.
اريد ان ننتقل هنا سويًّا