| - Oda. - Her zaman yanında olacağıma söz veriyorum... | Open Subtitles | هي كذلك صادقة اعدك بإنني ساقوم بالمحافظة عليك دائماً, بدون |
| - Derin düşüncelere dalmış gibiydin. - Her zaman öyleyimdir. | Open Subtitles | يبدو أنك في تفكير عميق أنا دائماً في تفكير عميق |
| Bu üç beyinsel sistem, şehvet, aşk ve bağlılık - Her zaman birlikte tezahür etmiyorlar. Birlikte de olabilirler. | TED | في هذه الأنظمة الثلاث للمخ: الشهوة، الحب الرومانسي والتعلق -- لا تمضي سوياً دائماً. يمكنها المضي سوياً ، بالمناسبة. |
| - Her zaman hatırlayın: Rüzgâr ve mesafe. | Open Subtitles | تذكري دائما الطلقة تنحرف بفعل الهواء والارتفاع |
| - Her zaman sarıydılar, hatırlıyor musunuz? - Heh-heh-heh! Her neyse, şimdiye kadar yapılmış tüm Baccaratlarla dolu olan bu çok büyük odada oturuyorduk. | Open Subtitles | وكانت دائما صفراء , أيضا , تذكر ؟ على أي حال , كنا بهذه الغرفه |
| - burada saat 7:00'de olacağını söylediler. - Her zaman değil. Paris'de geç yatmayı seviyor. | Open Subtitles | قالوا لي أنه يمتطي الخيل هنا في السابعة صباحاً ليس دائماً ، فى باريس يفضل الاستيقاظ متأخراً |
| - Her zaman sinirli bir yolcu olmuşumdur. | Open Subtitles | كما رأيتي، أكون عصبي دائماً عندما أكون مسافراً |
| Şey - Her zaman sizin çok -hoş- bir insan olduğunuzu düşünmüştüm. | Open Subtitles | حَسناً، أنا دائماً أعتقد أنكِ كنتِ شخصُ لطيفُ للغاية |
| - Lazım olduğunda her zaman altı altı. - Her zaman. | Open Subtitles | دائماً يأتى لك الدُش عندما تحتاجه دائماً |
| - Her zaman mı bu kadar komik... yoksa sadece cinayetten arandığı günlerde mi? | Open Subtitles | أهو دائماً بهذا المرح أم فقط عندما يكون متهمّا بالقتل؟ |
| - Her zaman vardır. - Bu adamın kim olduğunu biliyor musun? - Evet. | Open Subtitles | ـ إنه موجود دائماً ـ أتعرف من هو الرجل ؟ |
| - Her zaman benim için neyin doğru olduğunu söylüyorsun. - Ben küstah biriyim. | Open Subtitles | ــ أنتَ دائماً تملى على ما يجب أن أفعله ــ لأنى متكبـّر |
| - Her zaman aynı fikirde olmuyoruz ama birbirimize ne kadar kızgın olursak olalım, aramızda güçlü bir bağ var. | Open Subtitles | نحن لا نرى دائما وجها لوجه، ولكن بغض النظر عن مدى جنون وقالت انها تحصل في وجهي أو كيف أحصل على جنون في وجهها، |
| - Her zaman yanımdasın değil mi. - Sende benim yanımdasın. | Open Subtitles | أنت دائما تقف بجوارى عندما أحتاجك أنت سوف تفعل نفس الشىء لى |
| - Her zaman dediğimiz gibi, sen tatlı olanımızsın. - Tatlı olan benim sanıyordum! | Open Subtitles | لقد فلنا دائما انك الأوسم لقد كنت اظن انني انا الأوسم |
| - Her zaman dediğimiz gibi, sen tatlı olanımızsın. - Tatlı olan benim sanıyordum! | Open Subtitles | لقد فلنا دائما انك الأوسم لقد كنت اظن انني انا الأوسم |
| - Her zaman daha çok dozaca ihtiyacın var. | Open Subtitles | اعتقد انى احتاج للجرعة اكبر انت تحتاج دائما للجرعة اكبر |
| - Her zaman havandasındır sen! | Open Subtitles | لا فأنا لست في مزاج انت دائما لا تكون في المزاج |
| - Evet, başka yoktu. - Her zaman vardır. | Open Subtitles | نعم, لم يكن هناك مخرج أخر هناك دائمًا مخارج |
| - Her zaman bu kadar mızmız mıdır? | Open Subtitles | هل دومًا ما يُثرثر كثيرًا هذا ؟ |
| - Bu müzikle ilgili. - Her zaman öyleydi. | Open Subtitles | انه عن الموسيقى - لطالما كانت - |
| - Her zaman olduğu gibi, yemek,. | Open Subtitles | . أنا أطهو , كما كنت أفعل على الدوام |
| - Her zaman B planı vardır. | Open Subtitles | هناك دئما خطط اخرى |