| - Onunla gittiğim için özür dilerim. Aaron'la. - Özür dileme. | Open Subtitles | انا اسفة جداً لذهابي معه مع ارون لا داعي لكي تعتذري |
| - Onunla olmak anlamına değilim. - O geldim olabilir. | Open Subtitles | ـ أنّي لا أتصرف بقساوة معه ـ كان بوسعه القدوم |
| - Onunla yalnız konuşmak istiyorum. - Korkarım bu mümkün değil. | Open Subtitles | اريد التحدث معه على انفراد اخشى ان هذا غير ممكن |
| - Onunla konuşmanın bir yolunu bulmalıyım. - Ee ne diyeceksin? | Open Subtitles | ـ يجب أن أفكر في طريقة للتحدث معها ـ وتقول ماذا؟ |
| - Top kontrolü biraz zayıf sayılır. - Onunla çalışacağım. | Open Subtitles | ـ تمسكها بالكرة ضعيف نوعاً ما ـ سأعالج هذا معها |
| - Bunun için mazeretin var mı? - Onunla konuşmaya gitmiştim. | Open Subtitles | ذهبت للتحدث إليه كنت أحاول إعطاءه 50 ألفاً |
| - Onunla en son ne zaman konuştunuz? | Open Subtitles | ومتى كانت المرة الأخيرة التي تحدثتِ إليها فيها؟ |
| - Onunla asla konuşmayacağım. - Hatırım için konuşamaz mısın? | Open Subtitles | ـ أنا لن أتكلم معه ـ أليس بإمكانك أن تفعل شئ لي؟ |
| - Onunla kalın, lütfen. Sizi burada bırakamam. | Open Subtitles | إبق معه من فضلك أنا لا أَستطيعُ تَرْكك هنا |
| - Tamam, tamam. - Onunla konuşuyordu. | Open Subtitles | ـ كل شيء على ما يرام ـ لقد كان يتحدث معه |
| - Onunla cehenneme kadar git. | Open Subtitles | كما لو كنا في نزهه سوف تذهب معه إلي الجحيم |
| - Onunla tekrar konuşurum. - Belki de konuşmak yetmez. | Open Subtitles | سأتكلم معه مجددا لربما هو بحاجة الى شىء أخر |
| - Onunla yüz yüze geldiğinde ona ne diyeceğini düşün sadece. | Open Subtitles | فقط فكري بما ستقومين بإخباره عندما تلتقين معه وجهاً لوجه |
| - Onunla bu şekilde konuşma. Çok kabasın. | Open Subtitles | لا تُتكلّمْ معها مثل الذي عَملتَ، أنت رجل وقح. |
| - Sevgilim, benimle geliyorsun. - Onunla gidiyorum, tamam mı? Haydi. | Open Subtitles | هيه هل ستأتين معى انا ذاهب معها هيا بنا. |
| - Onunla dans edemeyeceksem, hayır. | Open Subtitles | بالتأكيد لا، إذا لم أتمكن من الرقص معها. |
| - Onunla seks yapamazsın! -Fahişe olduğumu mu düşündün? Hayır, tamam. | Open Subtitles | لا يمكنك فعل ذلك معها أكنت تفكر انني عاهرة؟ |
| - Onunla gitmene izin mi verdiler? | Open Subtitles | يا إلهى و من كان أصدقائك هؤلاء ؟ تركوك تذهب معها ؟ |
| - Onunla konuşmadan bırakamayız. | Open Subtitles | لايمكننا الانصراف دون ان نتحدث إليه أولاً |
| - Onunla konuşacak vaktim olmadı henüz. | Open Subtitles | لم يتسنّى ليّ الوقت للتحدّث إليها بعد. لما لا؟ |
| - Benimle gelin. - Onunla, ikimizle konuşun. - Bak dostum... | Open Subtitles | تعال معي، تعال معي وتحدث اليها تحدث الينا معاً |
| - Onunla böyle konuşmayın. | Open Subtitles | لا تتحدث اليه على هذا النحو هو لا يحب ذلك |
| - Mesajınız var mı? - Onunla hemen konuşmam gerekiyor. | Open Subtitles | الا تريد ان تترك رسالة لا , انا اريد ان اتحدث معة فى الحال |
| - Onunla beraber yok olmuştur. - Emin misin? | Open Subtitles | من الممكن انها هلكت معهُ - هل انتَ متأكد؟ |
| - Onunla bu şekilde oynamaman gerekir. | Open Subtitles | - أنت يَجِبُ أَنْ لا تَلْعبَ مَعه ذلك الطريقِ. |
| - Onunla yattığım gerçeğinden nefret etmiş. | Open Subtitles | كَرهَ الحقيقة بأنّ نِمتُ مَعها. |
| - Onunla mı yoksa onunla oldu mu? | Open Subtitles | وقال انه عندها او انه كان هنا؟ |