"- umurumda değil" - Translation from Turkish to Arabic

• لا يهمني
• لا أهتم
• لا أبالي
• لا اهتم
• لايهمني

- Umurumda değil João. Mariá, Mariá... Çok güzel bir kız.
لا يهمني الأمر انها جميلة، ولكن يظهر عليها القليل من الحزن

- Ben artık ağabeyin değilim. - Umurumda değil.
أسمع هذا، من الآن تعتبرني أخاك السابق لا يهمني

- Umurumda değil. - Benim de Noel hakkında şüphelerim var.
لا أهتم أنا أحياناً يكون عندي بعض الشكوك حول عيد الميلاد

- ...umurumda değil. - Öyle bir şey yapmadım, tamam mı?
هاي , أنا لا أهتم أنا لم ألعب في الجوار ,حسنا؟

- Umurumda değil! - O olmadan takip etmemizin yolu yok.
لا أبالي - مِنْ دونها لا توجد طريقة للحاق بهم -

- Orada hiçbir şey yok. - Umurumda değil seni lânet olası zavallı.
لا يوجد شىء بالخارج انا لا اهتم, ايها الفاشل

- Güvende olduğun sürece oturabilirsin... - ...umurumda değil ama gelmiyorsun.
يمكنك أن تجلس او تقف مادمت بامان لايهمني لكنك لن تأتي

Çok acil bir işti. - Umurumda değil.
لا يهمني الأمر، كان يجب أن تحضرهم إلى المنزل أولاً

- Sürüp gidecekti. Yıllarca... - Umurumda değil.
ـ كان يمكن أن يستمر الأمر إلى ـ لا يهمني

- Aman, Tanrım. Popo kasları harika. - Umurumda değil.
أوه ، أنها فتاة رائعة لا يهمني

- Kendi güvenliğiniz için. - Umurumda değil, ona anlatmalıyım!
هذا للحفاظ علي أمنك - لا يهمني علي أن أخبره -

- Özür dilemeye geldim. - Umurumda değil.
تمهلي, لقد جأت للإعتذار هذا لا يهمني

- Ne çeşit bir etki yaratacağını... - Umurumda değil!
نحن لا نعرف ما هو نوع الأثر أنا لا أهتم...

- Aşağı inmiyor. - Umurumda değil, it onu!
ـ إنها لا تريد النزول للأسفل ـ أنا لا أهتم ، فقط إدفعها

- Çok zorlanacağım... - Umurumda değil.
من الصعب علي ان أفعل شئ مثل هذا أنا لا أهتم

- Gator yakında gelecek... - Umurumda değil!
ــ ربما سيموت قريباً ــ أنا لا أهتم بهذا الهراء

- Umurumda değil. - Yakında biriyle evlenmelisin.
لا أهتم ينبغى ان تتزوج واحدة قريبا

- Küçük alanlarla bir sorunum var. - Umurumda değil.
لدي مشكلة مع المساحات الصغيره انا لا أبالي

- Ben de öyle. - Umurumda değil. İzinsiz girdiniz.
لا أبالي أنتما معتديتان على الملكيّة

- İçeride ne olduğunu bilmiyoruz. - Umurumda değil.
لا ندري ما يحدث بداخلها - لا أبالي -

- Tamam, belki de yanlışlık almış... - Umurumda değil tamam mı?
حسناً, ربما انني عن طريق الخطاء اشترية لا اهتم, فهمتي؟

- Sadece hasta değil, tehlikeli. - Umurumda değil.
انها ليست فقط مريضة , انها خطرة - انا لا اهتم لهذا -

- Umurumda değil ama bu sarayda bir yerin yok.
- المنفى؟ - ,لايهمني لكن لن تكوني موضع ترحاب في هذا القصر مجدداً.