| - ...olmadığını biliyordur. - Yani bu gece burada mı olacaksın? | Open Subtitles | لم يكن يعني بانه مقدر لها اذاً انت ستكون هنا الليلة |
| O zaman uçağa binmem önemli değil. - Yani bana ihtiyacın yok. | Open Subtitles | إذاً لا يهمّ إن صعدتُ على متن تلك الطائرة، فأنت لا تحتاجني |
| - Yani kasabadan gittiğinde beni kötü durumda bıraktın. | Open Subtitles | اعني,تركتني اتمسك بالسوء عندما انت تركت المدينة |
| - Amcamda bu çipi üretiyor. - Yani, açıkçası düşman topraklarındayız. | Open Subtitles | عمي يصنع هذه الرقاقة لذا نحن بمعنى آخر, في منطقة الأعداء |
| - Gerçekten çok özür dilerim. - Yani gerçekten birisi sorumsuz. | Open Subtitles | أنا حقاً فى غاية الأسف إذن هناك شخص آخر غير مسئول |
| - Yani kaybetmemi mi istiyorlar? | Open Subtitles | مالذي تقوله ؟ أتعني بأنّهم يريدون رؤيتي وأنا أخسر ؟ |
| - Yani Teri'nin de çıplak fotoğrafları mı varmış? | Open Subtitles | انها أمتع بكثير. اذاً, تيري كان لديها صور قبيحه ,أيضاً؟ |
| - Yani iki yerde de olabilir. Tamam. | Open Subtitles | اذاً ، فهو من الممكن أن يكون في أي مكان آخر ؟ |
| - Şartlı tahliye ile çıkmış. - Yani Tito, Isabella'yı istedi. | Open Subtitles | أنه مفرج عنه بإفراج مشروط إذاً ، تيتو رغب في إيزابيلا |
| - Yani bu düpedüz rüşvet. - Hayır, Sayın Kongre Üyesi. | Open Subtitles | ـ هذه إذاً رشوة مباشرة ـ لا يا حضرة عضو الكونغرس |
| - Yani burası hepimizin, ve kasabanın yakında neredeyse hiç yiyeceği kalmayacak. | Open Subtitles | اعني ,والطعام علي وشك النفاذ من البلدة قريبا |
| - Yani baksana, etrafımızı sardılar. - Biliyorum. Hepimizi öldürecekler. | Open Subtitles | اعني , اسمع , انهم في كل مكان اعرف سيقتلونا جميعا |
| Oğlumsun, masaya oturacaksın ve yemek yiyeceğiz. - Yani onu ara. | Open Subtitles | و أنت سوف تجلس و نحن سوف نتعشى لذا اتصل بها |
| - Yani? | Open Subtitles | بمعنى انه يجب أن يكونَ لديكِ إعتقاد معقول.. |
| - Yani bu hafta sonu Maggie ve ablasıyla mı takılacaksın? | Open Subtitles | إذن ستتسكّع مع ماغي و أختها في نهاية هذا الأسبوع كلّا |
| - Ne? - Yani biri depoma girip onu çaldı mı? | Open Subtitles | أتعني أن هناك من اقتحم مخزني وسرق كرسي أبي؟ |
| - Yani kilo aldığını biliyordu. | Open Subtitles | إذاً أنت تقولين, أنها عرفت أنها كانت في تدهور |
| - Yani Susie doğmamış. | Open Subtitles | وهذا يعني في سوزي تم الامم المتحدة ولدت. |
| - Yani bu uçağın düşüş sebebi mekanik arıza değil. | Open Subtitles | المعنى أنّ عطلاً ميكانيكياً لمْ يتسبّب بإسقاط هذه الطائرة. |
| - Yani artık para biriktiriyorsun... - Evet evlenip bir yuva kurmak için? | Open Subtitles | إذن أنت توفر المال الآن لتأسيس عائلة ومنزل ؟ |
| - Yani buradan gideceğiz çünkü otelden geliyor olmalı. | Open Subtitles | ــ أذاً هو الطريق لأنهُ لربما جاء من الفندق |
| - Yani bir şekilde alternatif evrene geçip bu ileri teknoloji aleti oradan aldığınızı mı söylüyorsunuz? | Open Subtitles | هل تعني أنّك زرت هذا العالم المتوازي وحصلتَ على هذه التقنية المتقدّمة؟ |
| - Yani bu büyük şovda yardımcım olmak senin için sorun değil? | Open Subtitles | لذا أنت موافق على أن تكون مساعدي في البرنامج الكبير؟ بالطبع .. |
| - Bütün gece rüyamda onu gördüm. - Yani Pike'ı mı? | Open Subtitles | لقد كنت أحلم به طوال الليل هل تعنين بايك ؟ |