| - Büyük hâyâlindi. - Yerel gazeteler için küçük işler işte. | Open Subtitles | حلمك الكبير مهمات صغيرة لصالح الصحف المحلية |
| - Yerel hurafeleri savunmuyorum lâkin, zaman zaman dağlara baktığım ve oralarda bir yerlerde bir şeyin bana baktığını bildiğim zamanlar olmuştur. | Open Subtitles | لا اتذكر هذه الخرافات المحلية لكن كان هُناك وقت كنت انظر فيه إلى تلك الجبال و أعلم أن يوجد شيئاً هُناك |
| - Yerel yetkililere rüşvet mi verdiniz? - Ödevini yapmışsın. | Open Subtitles | رشوت الناس المحليين أرى أنك أنجذت واجبكِ المدرسي |
| - Yerel polis gücünün yolsuzluk ve şantajından kurtulduğumu düşünmüştüm. | Open Subtitles | اعتقدت أنّي تركت خلفي الفساد ! والابتزاز من الشرطة المحليّة |
| - Evet. - Yerel polis adamımızı yakalamış. | Open Subtitles | نعم البوليس المحلى لديهم رجلنا |
| - Yerel polis biz oluyoruz çünkü her şey tam burada olmuş. | Open Subtitles | رجال الشرطة المحليون سيكونون نحن لأن هذا حصل هنا |
| - Yerel merkezi aradım. | Open Subtitles | أتصلت بمركز الشرطة المحلي |
| - Yerel marka farkındalığı avantajımız var. | Open Subtitles | .أعنيّ , بأن لدينا بالفعل الوعيّ بالعلامة التجارية المحلية |
| - Yerel polis kuşkulu bir ölüm soruşturması için yardım istedi. | Open Subtitles | الشرطة المحلية دعتنا للتحقيق بحالة وفاة غامضة. |
| - Yerel Polis'in, hızla giden bir SUV görmüş olan bir görgü tanığı var ama bir şeyler eksik görüyor. | Open Subtitles | حسنًا،الشرطة المحلية لديهم شاهدة واحدة التي ربما رأت شاحنة مسرعة و لكن الأمر يبدو هزلي |
| - Yerel mi? FBI mı? Narkotik mi? | Open Subtitles | ـ الشرطة المحلية أو المخابرات الفيدرالية ـ لا، لا |
| - Çalışıyorum. - Yerel şebekeye sızarsan... | Open Subtitles | ـ أعمل على ذلك ، ـ إذا كُنتِ تخترقين الشبكة المحلية |
| - Yerel haberlerde bugün, şehir merkezindeki bir otelde yaşanan büyük bir kargaşa var. | Open Subtitles | في فقرة الأخبار المحلية حماسة كبيرة اليوم في فندق وسط المدينة |
| - Yerel polis ne olduğunu düşünüyor? | Open Subtitles | ما الذي يظنه رجال الشرطة المحليين حصل له؟ |
| - Yerel halk pek konuşkan değil. | Open Subtitles | لا أحد من المحليين لديه الرغبة في الكلام |
| - "..yerel manavın evaltlık oğlu, Carl ve Beverly Hughes." | Open Subtitles | -الإبن المتبنى للبقالين المحليين كارل وبيفرلي هيوز |
| - Yerel polisi ve eyalet polisini uyar. | Open Subtitles | نبّهواْ الشّرطة المحليّة وشرطة الولاية. |
| - Yerel Polis araştırıyor mu? | Open Subtitles | الشرطة المحليّة تبحث عنها. |
| - Yerel polisin onu getirmesini ister misin? | Open Subtitles | -أتُريد من الشُرطة المحليّة أن تعتقله؟ -كلاّ . |
| - Yerel piskoposun buna ne diyecek şimdi? | Open Subtitles | ماذا سيقوله الأسقف المحلى عن هذا؟ |
| - Yerel polis daha çabuk ulaşmaz mıydı? | Open Subtitles | -ألن يكون البوليس المحلى أسرع؟ لا. |
| - Yerel silah tüccarından ne haber? | Open Subtitles | ماذا عن تجار الأسلحة المحليون ؟ |
| - Yerel polis öyle sanıyor. | Open Subtitles | السكان المحليون لا |