"açıklamalıyım" - Translation from Turkish to Arabic

• أشرح

Siz yeni başlayanlara eğitime ülkemizi ve onun nasıl yönetildiğini inceleyerek başladığımızı açıklamalıyım.
لأولئك منكم الذين بدأو للتو، ..وأود أن أشرح لك لقد بدأنا المدرسة من خلال دراسة بلدنا وكيف هي الحكومة هنا

Belki de adamlarla konuşmaya gitmeliyim, neler olduğunu açıklamalıyım.
ربما يجب أن أذهب لأتحدث مع هؤلاء القوم أشرح لهم ما حدث

Profesör, orada mısınız? Size açıklamalıyım. Ne yaparsanız yapın, sakın saati açmayın.
هلتسمعنييا أستاذ،أنت موجود، يجب أن أشرح لك، أياً يكن ما تفعله فلا تفتح هذه الساعة

Bu olanı kime açıklamalıyım ya da en azından denemeliyim.
يجب أن أشرح كيف حدث ذلك أو على الأقل أحاول أن أشرح

Ama önce niye seni korumak için orada olmadığımı açıklamalıyım.
ولكن أولا أحتاج أن أشرح لك لماذا لم أكن بالجوار بحمايتكِ

Mark, Tony gelmeden önce bir şey açıklamalıyım.
" مارك " ، قبل أن يحضر " توني " أريد أن أشرح شيئاّ

Tamam anlaşıldı, belkide önce kuralları açıklamalıyım.
حسناً، ربما يجب أن أشرح القواعد

Belki de size "fazla merak iyi değildir" lafının boş bir laf olmadığını açıklamalıyım.
ربما ، يجب أن أشرح لكى " المقولة " التى تقول " الفضول الذى قتل القطة " هىليستبجملةفارغة.

Gidip bizimkilere olanları açıklamalıyım bu yüzden beni biraz daha dövmek istersen şimdi tam zamanı.
- يوه, سوف أشرح للرفاق ماذا حدث, حتى إذا كنت ترغب في ضربي فى أى مكانا, الأن هو الوقت.

Bunu Ulusal Güvenlik Konseyi'ne açıklamalıyım.
على أن أشرح ذلك لمجلس الأمن القومي

Belki de size ben açıklamalıyım.
ربما علي أن أشرح لكِ

Bazı şeyleri açıklamalıyım.
ولكن دعني أشرح لك شيئا

İki defa mı açıklamalıyım?
هل يجب أن أشرح هذا مرتين ؟

açıklamalıyım.
يجب أن أشرح الأمر

Neden sana bir şey açıklamalıyım ki?
لما يجب أن أشرح أيّ شيء لك ؟

açıklamalıyım.
علي أن أشرح هذا

Kral Henry'ye geç gelişimin sebebini açıklamalıyım fakat babası yerine oğlunu görüyorum.
يجب أن أشرح عدم التزامي بالمواعيد للمك (هنري)، لكني أرى الابن وليس الأب.

Durumu açıklamalıyım...
علي أن أشرح الأمر

Lana... açıklamalıyım.
-لانا، يجب أن أشرح بهم

Belki de ben açıklamalıyım.
أشرح سبب تأخرك