| Kulüp saat ona kadar açılmıyor. Şimdi mi gitmen gerek? | Open Subtitles | لا يفتح الملهى أبوابه قبل الساعة العاشرة، عليك الذهاب الآن؟ |
| -"Birinci Sınıf"taki yolcularımıza bakan- mutfak hostesimiz ve kabin amirimiz bıçaklanmış durumda ve pilot kabinine giremiyoruz, kapı açılmıyor. | Open Subtitles | المضيفة جالى و المحاسب طعنا ونحن لا نستطيع دخول قمرة القيادة، الباب لا يفتح |
| Bunu düşünmek de sana bir fayda sağlamaz çünkü kapı içeriden açılmıyor. | Open Subtitles | ولن ينفعك هذا لأن الباب لا يفتح من الداخل |
| Kendisi tamir etmeye çalıştı ama bu sefer de penceresi açılmıyor. | Open Subtitles | بأي حال حاولت إصلاحها بنفسها والآن النوافذ لا تفتح ولا تغلق |
| Motoru iyi ama kapıların yarısı açılmıyor. | Open Subtitles | تحظى بمحرك دقيق، لكن نصف البوابات لن تفتح. |
| Hayır. açılmıyor işte. Her şeyi denedim. | Open Subtitles | إنّه لا ينفتح قط، فقد جرّبتُ كلّ شيء قد جربت آداة اللحام والفأس والعتلة |
| Hücrede kilitli kaldı, kapı açılmıyor. | Open Subtitles | إنه محبوس بالزنزانة والباب لا يُفتح |
| Baba. Ben kullanmak istediğimde, neden musluk açılmıyor? | Open Subtitles | لماذا لا يفتح الصنبور لأنك تديرينه بالاتجاه الخاطئ |
| Lindsey, çamaşır odasındayım! Kapı açılmıyor! Herkes hazır mı? | Open Subtitles | أنا فى غرفة الغسيل، الباب لا يفتح |
| açılmıyor, Tanrım. Reg, bir şeyler yap! | Open Subtitles | لا يريد أن يفتح بحق السماء ، ريج |
| Tanrım, kapı neden açılmıyor? | Open Subtitles | يا إلهى , لماذا لا يفتح هذا الشئ |
| Bankası 25 dakika boyunca açılmıyor. | Open Subtitles | المصرف لا يفتح إلا بعد 25 دقيقة. |
| Yoo, hiç bir şey yok, Neden açılmıyor ki? | Open Subtitles | .كلا، ليست هناك حيلة لمَ لا يفتح وحسب؟ |
| Açmaya çalışırken kilidi kırmışlar. açılmıyor. | Open Subtitles | كسروا القفل في مُحاولتهم للدهول لن يفتح |
| Artık biliyorsun ki bu kapı zil çalınca kapanıyor ve okul bitene kadar açılmıyor. | Open Subtitles | إذن حسبما ترى من الآن فصاعداً ستغلق هذه البوابة مع رنين الجرس ولن تفتح إلا مع إنتهاء الدراسة |
| Kazadan önce bir e-posta indirmişim, ama açılmıyor. | Open Subtitles | أنه يقول بأنك حملت رسالة قبل الحادثة ولكنها لن تفتح |
| Bu göz tam açılmıyor çünkü küçükken kardeşim üstüne işemişti. | Open Subtitles | لا تفتح جيداً، لأن أختي تبولت عليها وأنا صغيرة |
| Ama açılmıyor. Kapı tokmağı yok. | Open Subtitles | لكنه لا ينفتح فلا يوجد مقبض للباب. |
| Bu taraftan açılmıyor. | Open Subtitles | -إنه لا يُفتح من هذا الجانب -حسناً،إنه لا يُفتح من هنا أيضاً |
| -Bay Luthor... -Bu neden açılmıyor? | Open Subtitles | -لماذا لم تُفتح ؟ |
| - açılmıyor. | Open Subtitles | لا يمكنني فتحه. |
| Ana altprogram açılmıyor. Uzaktan kumandayı deneyeceğim. | Open Subtitles | لن تنفتح أنظمة التحكم البديلة أجرّب جهاز التحكم عن بعد |
| - O sizin bir işinize yaramaz, Autobot. açılmıyor. | Open Subtitles | انها لن تنفعكم ايها الاوتوبوت لا يمكن فتحها |
| Kapı girerken ve çıkarken bu anahtarsız açılmıyor. | Open Subtitles | القفل يحتاج إلى مفتاح للدخول أو الخروج... هذا المفتاح |
| Efendim, kapı da açılmıyor. | Open Subtitles | سيدي, الباب لايفتح ايضاً |