"açıyorlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • يفتحون
        
    • سيفتحون
        
    • سيفتتحون
        
    • يفتتحون
        
    • يشغلون
        
    • ويفتحون
        
    • يُرحّبون
        
    • يفتحونها
        
    • الأم تفتح
        
    Bana kapıyı açıyorlar, arabamı sürüyorlar, masaj yapıyorlar bana, tenis topunu atıyorlar, yemeğimi pişiriyorlar ve bana sunuyorlar. TED يفتحون الأبواب، يقودون سيارتي، يدلكونني، سيقذفون كرات التنس، سيطبخون لي ويقدموا الطعام.
    Bir yaştan sonra, bir Çinli kızla dost hayatı yaşayıp, bir bar açıyorlar. Open Subtitles إنهم يمضون 20 أو 30 عاماً و يعيشون مع فتاة صينية و يفتحون باراً
    Hepsi korkuyorlar ama yine de kapıyı açıyorlar. Open Subtitles كلهن خائفات ، ولكنهم ما زلن يفتحون أبوابهم
    Sana başkentin ne kadar cazip olacağını kanıtlamaya çalışıyorum. Orada lokanta mı açıyorlar? Open Subtitles ــ أحاول جعل العاصمه تبدو جذابه ــ هل سيفتحون مطعماً هناك ؟
    Bu demek oluyor ki ya bizim köylü hırbolar bir Allah'ın kulunun olmadığı yerde kuru temizlemeci açıyorlar ya da meth hazırlıyorlar. Open Subtitles هذا يعني إما أنهم سيفتتحون مغسلة كبيرة في تلك المنطقة المهجورة أو أنهم يصَنعون المخدرات
    Bugün yeniden açıyorlar. Open Subtitles إنهم يفتتحون اليوم.
    Evlerinin önünde duruyorsunuz ve duvardaki açıklıklardan birine yanaşıyorsunuz ve diyor ki "senin için açıyorlar ve sana yiyecek vermeye başlıyorlar." Open Subtitles أنت تقف عند إحدى بيوتهم وتقوم بالقرع على أحد أبوابهم وقال أيضاً أنهم يفتحون لك الباب ويقدمون لك الطعام
    Onlar 6'da açıyorlar, biz 5'de, tamam mı? Open Subtitles إنهم يفتحون في السادسة و نحن نفتح في الخامسة, حسناً؟
    Onlar 6'da açıyorlar, biz 5'de, tamam mı? Open Subtitles إنهم يفتحون في السادسة و نحن نفتح في الخامسة, حسناً؟
    Şükran Günü'nden önce erken mi açıyorlar? Open Subtitles ماذا، هل يفتحون مبكرا يوما بعد عيد الشكر؟
    Spor salonunu açıyorlar, orada buluşalım. Open Subtitles انهم يفتحون الملعب اريدك ان تلاقيني هناك
    Dağı açıyorlar. Open Subtitles على أفراد الطاقم أن يدخلوا إنهم يفتحون الجبل
    Kasırga olduğu zaman, bent kapaklarını açıyorlar. Open Subtitles لستُ أدري، ربّما يفتحون بوابات التدفّق خلال موسم الأعاصير بما يكفي لمرورهم.
    Öğlen yemeği için açıyorlar ama sabah hep barda oluyorlar. Open Subtitles إنهم يفتحون الحانة من أجل الغذاء .لكن دوماً يكون في وقت مبكر
    Duneagle'ı erken açıyorlar. Oraya gideceksin. Open Subtitles .إنهم سيفتحون مدرسة "دانيغيل" مُبكراً أنتِ ستذهبين إلى هناك
    Restoran açıyorlar, anne. Open Subtitles سيفتحون مطعم يا أمي
    Vietnam'da bir ofis açıyorlar. Open Subtitles حقًا ؟ "سيفتحون مكتبًا في "فيتنام
    Köşede Fox kitabevi açıyorlar. Open Subtitles هم سيفتتحون فوكس للكتب قريبا من هنا
    Angelo ile birlikte kuaför salonu açıyorlar. Open Subtitles أنها و (انجيلو) يفتتحون صالون سوياً
    Ateşi caddenin karşı tarafından açıyorlar Childers ise silahları elçilik önündeki silahsız kalabalığa yöneltiyor. Open Subtitles كان يشغلون القناصين عبر الشارع شيلديرز أنتقم من الحشد الغير مسلح أمام السفارة
    Ailesini seven normal insanlar her gün işten eve gidiyor, haberleri açıyorlar. Open Subtitles هم رجال محترمون وعائلات محبه يعودون للبيت كل يوم ويفتحون الاخبار
    Ona kucak açıyorlar. Open Subtitles إنّهم يُرحّبون به
    Önce bloğu mühürlüyorlar, sonra tekrar açıyorlar. Open Subtitles أولاً, يغلقونهذهالزنزانة, و الآن يفتحونها مجدداً
    Kovanlar hiperuzay pencereleri açıyorlar. Open Subtitles السفن الأم تفتح نافذة الفضاء الفوقي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more