| Çünkü kapıyı açarlar, ardından kendini havada bulursun. | Open Subtitles | لأنّهم عندمـا يفتحون هذا البـاب، تكون أنتَ في الجوّ |
| Ben düşündüm de kapıyı açarlar ve bam, işte orda. | Open Subtitles | أنا توقعت أنهم يفتحون الباب ويجدونه أمامهم |
| Bir zamanlar bir bankaya girince size bir hesap açarlar ve altın külçelerine yönlendirirlerdi. | Open Subtitles | ذات يوم كان بإمكانكم أن تدخلوا إلى مصرفٍ ما، وسوف يفتحون لكم الخزنة ومن ثم يشيرون لكم إلى قطعة من ذهب |
| Gando'daki bütün kadınlar bu şekilde kıyafetlerini açarlar ve son kuruşlarını verirler. | TED | كل النساء سيفتحون ملابسهم هكذا ليعطوني آخر قرش |
| Vakit çok erken ama eminim senin için açarlar. | Open Subtitles | إن الوقت مبكر ، لكن أعتقد أنهم سيفتحون من أجلك |
| İçeri ulaşırlar, pencerenin kilidini açarlar ve başın derde girer. | Open Subtitles | .. ثمّ يمدون أيديهم ، ويفتحون النافذة وتصبحين في مشكلة |
| Toplama işlemi biter bitmez tekrar açarlar. | Open Subtitles | عندما تنتهي من قطفها ستزهر مرة اخرى |
| Şu geçiti açarlar, bu şekilde. | Open Subtitles | يفتحون هذا البـاب، يندفعون، هكذا |
| Hani arabayı açarlar. | Open Subtitles | عندما يفتحون الغطاء |
| Tuhaf olanaklar, pencereleri açarlar sadece farklı bakmak gerekir! | Open Subtitles | "... إحتمالات غريبة, يفتحون نافذة" "فقط لكي يرون شيئاً غريباً" |
| Kapağı açarlar, içeceği içerler. | Open Subtitles | يفتحون الغطاء ويشربونه |
| Kapıyı açarlar, yeni silahlarla girerler ve öldürürler. | Open Subtitles | سيفتحون الباب .. إخرجى إلى هناك واقتليه بالأسلحة المتطورة |
| Banka açılınca, kasa dairesini de açarlar. | Open Subtitles | عندما المصرف يفتح، هم سيفتحون المدفن. |
| Belki benim için dükkânı açarlar. | Open Subtitles | ربما سيفتحون المحل لأجلي |
| Yaklaşan tüm gemileri düşman olarak algılayıp ateş açarlar. | Open Subtitles | سوف يفترضون أي سفينة تقترب انها معادية ويفتحون النار |
| Onlara doğru davranırsan, açarlar. | Open Subtitles | اذا عاملتها جيدا ستزهر |