| - Zaten, kapıyı niçin açtınız ki? | Open Subtitles | ـ لماذا فتحت الباب ؟ ـ لأنهم رأوا الأنوار مضاءة |
| Dünyada 1,000 tane Wonka çikolatası olduğunu farzedelim ve yarışma boyunca herbiriniz onlardan belirli sayıda açtınız. | Open Subtitles | لنفرض أنه كان هناك ألف قطعة وونكا في العالم وأنك أثناء المسابقة فتحت عددا معينا منهم |
| Scofield'ın kaçmak için kullandığı kapıyı açtınız, değil mi? | Open Subtitles | لقد فتحت باب المستوصف لتسمحي لسكوفيلد بالعبور أليس كذلك |
| Bana bilmem kaç haftadır evinizin kapılarını açtınız sonuçta. | Open Subtitles | هذا أقل ما أستطيع عمله، بعد أن فتحتم بابكم لي |
| Savaştan sonra pazarınızı Avrupa'ya açtınız. Avrupa'yı, global ekonominin içine çektiniz. sizin olan ekonominin. Ticaret ve Ücretler Genel Anlaşmasını (GATT Anlaşması) kurarak, ticaretin özgürleşmesini sağladınız. | TED | بعد الحرب، فتحتم اسواقكم إلى أوروبا، قمتم بسحب أوروبا إلى الإقتصاد العالمي حينئذ، الذي كان إقتصادكم، وقمت بمأسسة ذلك التحرير التجاري عبر تأسيس إتفاقية عامة حول التعريف الجمركية والتجارة. |
| Kafatasımı açtınız bile şimdi de kalbimi patlatacaksınız. | Open Subtitles | لقد قمتَ بالفعل بفتح جمجتي وستقوم بتفجير قلبي |
| Adli bilimde çığır açtınız genç bayan. | Open Subtitles | لقد فتحتِ فرعاً جديداً في علوم الأدلة الجنائية أيّتها الشابة. |
| Ve böylece Leydi Ludlow'un isteğiyle ofisime geldiniz, çekmecenin kilidini açtınız ve evrakları aldınız öyle mi? | Open Subtitles | و لإسعاد السيدة ليدلو أتيت لمكتبي و فتحت الدرج و أخذت الوثائق؟ |
| Yani kılık değiştirmiş bir adama kapıyı açtınız ve onu tarif edemiyorsunuz öyle mi. | Open Subtitles | إذا ً فتحت الباب لرجل متنكر ولا تستطيعي وصفه . |
| Söyleyin, Matmazel Sarah. Pencereyi açtınız, dışarı baktınız. | Open Subtitles | اخبرينى سيدة سارة ,عندما فتحت النافذة |
| Ama tokatınız ile gözümü açtınız. | Open Subtitles | لكن صفعتك لى فتحت عيوني اليوم. |
| Dediğiniz gibi. Gözlerimi açtınız. Tanrı sizi kutsasın. | Open Subtitles | كما قلت ، لقد فتحت عيني ، شكرا لك |
| -Onu kendim gördüm. -Paketi açtınız mı? | Open Subtitles | لقد تأكدت بنفسى هل فتحت الطرد؟ |
| Scofield'ın kaçmak için kullandığı kapıyı açtınız, değil mi? | Open Subtitles | لقد فتحت باب المستوصف الذي سمح ل"سكوفيلد"بالهروب أليس كذلك |
| Bana evinizi ve kalbinizi açtınız. | Open Subtitles | . أنتم فتحتم لي منزلكم و قلوبكم |
| Bana kapılarınızı açtınız çünkü size özgürlük ve adalet sözü verdim. | Open Subtitles | !"ميسا" فتحتم بواباتكم لى لأنى وعدتكم بالحرية والعدالة |
| Bana kapılarınızı açtınız çünkü size özgürlük ve adalet sözü verdim. | Open Subtitles | !"ميسا" فتحتم بواباتكم لى لأنى وعدتكم بالحرية والعدالة |
| Kurtuluşu anlatırken ne kastettiğinizi anladım, gözümü siz açtınız, ...sizin günümüzün bilgesi olduğunuza inanıyorum. | Open Subtitles | لقد قمت بفتح عيوني وهذا يعني اني نجوت وانا الان اراك سليمان العصر الحديث |
| Bölgeyi nasıl Vatikan'a açtınız? | Open Subtitles | لم قمتم بفتح الموقع للفاتيكان ؟ |
| -Nasıl oldu da alanı Vatikan'a açtınız? | Open Subtitles | لم قمتم بفتح الموقع للفاتيكان ؟ |
| kasayı açtınız ... onun için ... size zarar vermeden gitmenize müsade etti ve FBI'ya yalan söyleyerek bu kişiyle ilişki kurdunuz | Open Subtitles | لقد فتحتِ له الخزينه و ترككِ دون أن يؤذيكِ و الآن بينكما علاقه كذبتِ بشأنها على "إف بي آي" |
| Bu adama da kapılarınızı açtınız mı? | Open Subtitles | -وهل فتحتها لهذا الرجل؟ |
| Pandora'nın kutusunu açtınız. | Open Subtitles | أغلق صندوق الباندورا الذي فتحته |
| Şimdi hepimizin başına büyük bir bela açtınız. | Open Subtitles | والآن ، أنتم سببتم مشاكل لنا جميعاً |