| Bir buzdolabı kadar ağırlığım olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد أنني أزن وزن يُعادل وزن ثلاجة ؟ |
| Göğsündeki ağırlığım. | Open Subtitles | انا وزن على صدرك |
| - Uğraşıyorum! ağırlığım yetmiyor! | Open Subtitles | أنا أحاول لا يمكنني الحصول على وزن - |
| Üstelik ağırlığım ipte olduğu müddetçe ipi çözüp düğümün öbür tarafına geçiremeyecekti. | Open Subtitles | و أذا لم أستطع رفع وزني من على الحبل سوف لا أستطيع تحرير الحبل للذهاب للجهة الأخرى |
| Tam bu noktada tüm ağırlığım bu askı tarafından taşınıyor. | Open Subtitles | إذاً بهذه اللحظة كل وزني يدعم هذا القضيب |
| ağırlığım öyle bir noktaya geldi ki böyle kilo almaya devam edersem 20'li yaşlarımı göremeyebilirim. | Open Subtitles | وصلت الى نقطة حيث وزني لو استمريت في زيادة الوزن هكذا سأموت تقريبا بحلول عمر20 |
| Mireille, kanatlanıp uçmama yardım et... Bir ton ağırlığım var. | Open Subtitles | ساعديني في الحصول على جناح, ميريل, أنا أزن طنّ |
| Bir rengim yok bir şeklim yok, kokum yok ve ağırlığım da yok. | Open Subtitles | لا شكل، ولا طعم. ولا حتى وزن. |
| Hiç ağırlığım yokmuş gibi oldu. | Open Subtitles | ...اصبح كما, حسناً اصحبت بلا وزن تماماً |
| En sonunda... bir ağırlığım var. | Open Subtitles | ...أخيرا أصبح لي وزن |
| Ben düşersem, ağırlığım tetiği çeker ve eminim ki kafası kopacaktır. | Open Subtitles | لو أنا وقعت وزني سيضغط على الزناد أنا متأكد أن هذا سيفجرها |
| ağırlığım bile süper ölçülmüş olabilir. ağırlığım, şeklim, ne kadar vücut kütlesi, yağ, kas olabileceği ve bunlar koruma veya tedaviyi optimize etmek için kullanılır. | TED | حتى وزني يمكن أن يراقب بشدة. وزني، الآن شكلي، كمية كتلة الجسم، الدهون، كتلة العضلات الممكنة، واستخدام ذلك في تحسين وقايتي أو تشخيصي. |
| - Beyazlar... çünkü ağırlığım önde. | Open Subtitles | - انهم بيض اترى أبيض لان وزني للأمام |
| - Beyazlar... çünkü ağırlığım önde. | Open Subtitles | - انهم بيض اترى أبيض لان وزني للأمام |
| ağırlığım iyi. | Open Subtitles | وزني, جيد |