| Tabancanın ağırlığından boş olduğunu biliyordun, değil mi? | Open Subtitles | عرفتَ من ثقل المسدس أنه كان فارغاً، صحيح؟ |
| Eğer seni canlı gömersek, seni toprağın ağırlığından koruyacaktır ama gene de boğulursun. | Open Subtitles | إذا دفناك حيًا، سيحميك من ثقل التربة ولكنك ستختنق بالرغم من ذلك |
| Balıkların ağırlığından çok daha fazla. | Open Subtitles | أثقل من ثقل بعض اسماكنا |
| Ama ağırlığından gerçek olduğunu anladım. - Bu gerçek mi? | Open Subtitles | لكن بالنظر إلى وزنه إكتشفت أنه حقيقي حقيقي؟ |
| Bu sefer mermisi var. ağırlığından anlıyorum. Anladım. | Open Subtitles | . السلاح هذا معبأ يمكنني معرفة ذلك من وزنه |
| Bir erkeği hissetmekten, vücudunun ağırlığından sanki milyonlarca sinir hücresinden ibaretmişim gibi hissetmekten çok zevk aldım. | Open Subtitles | احب الاحساس بالرجل وزن جسمه الاحساس بأني غير موجودة ما عدا ملاين الاثارات العصبية |
| Tek bir sığırın ağırlığı, kurt sürüsünün tamamının ağırlığından daha fazladır. | Open Subtitles | وزن الثور الواحد يفوق وزن ذئاب القطيع مجتمعة |
| Walter, o arkadaki vagonların ağırlığından kurtulduğunda, vagonun hızlanacak ve o dar tünelin çevresine pinpon topu gibi çarpacak. | Open Subtitles | (والتر)، حالما تُزيح ثقل تلك العربات الخلفيّة، فإنّ عربتك ستزداد سُرعتها وترنّ في النفق ككرة الطاولة! |
| - Karların ağırlığından olabilir. | Open Subtitles | - قد يكون بسبب ثقل الثلج - |
| Roma piyasasında altının ağırlığından 40 katı gelir getirirdi, ve bu şehir bütün bu ticareti kontrol edip vergilendirdi. | Open Subtitles | جلب 40 ضعف وزنه ذهب في السوق الروماني هذه المدينة التي تتحكم بجميع انواع التجارة و يخضعونها للضريبة. |
| Bu son iki iz, ağırlığından dolayı onun olduğunu onaylıyor. | Open Subtitles | هذه آخر طبعتين التي تؤكدان ...بأنه وضع وزنه |
| Sonradan Bay Callen ağırlığından dolayı silahın dolu olmadığını bildiğini söyledi. | Open Subtitles | قال السيد " كولين " كان يعرف أن السلاح غير محشو بسبب وزنه |
| Ölü beden ağırlığından bahsetmişken, bir yardım etsen? | Open Subtitles | والآن نحن نتكلم عن وزن موتى هلا ساعدتني؟ |
| O kadar yoğunlardır ki... tek bir parçası bile Everest'in ağırlığından fazladır. | Open Subtitles | إنّها من الكثافة بحيث أنَّ واحدة منها ستفوق .وزن جبل إيفيرست |
| Yataktan çıkıp yere adım atar atmaz, baskı algılayıcısı vücut ağırlığından gelen baskıda bir artış belirleyecekti sonra da kablosuz bir şekilde bakıcının telefonuna sesli bir uyarı gönderecekti. | TED | بمجرد أن يخرج من الفراش ويخطو على الأرض، مستشعر الضغط سيستشعر زيادة الضغط الناتج عن وزن الجسم ثم يرسل لاسلكيًا لهاتف مقدم الرعاية إنذار صوتي. |