| Bana bakmaya geldiğinde etrafı toplamayı bırakıp el ele tutuşup ağladık. | Open Subtitles | عندما أتت لتساعدني ،لترتيب كل شيء للخارج بكينا معا ونحن ممسكان بأيدي بعض |
| Verdiğin her kiloya karımla ağladık. | Open Subtitles | لقد بكينا ان و زوجتي على كل كيلو غرام خسرته |
| Birkaç gün ağladık. Sonra kutsal şehri vurdular. | Open Subtitles | وقد بكينا على ذلك لعدة ايام ثم هاجمو المدينة المقدسة |
| Hepsini biliyordum. Konuştuk. ağladık. | Open Subtitles | كنتُ أعلم بأمر العلاقة، تحدثنا عنها، بكينا وتجاوزنا المسألة. |
| Ona şöyle bir baktık, güldük, ağladık ve onun bir bakımevinde kalmaya ihtiyacı olduğunu gördük. | TED | القينا نظرة عليها, ضحكنا , وبكينا, وعلمنا انها في حاجة للانتقال الى نزل. |
| Önce ironiye güldük. Sonra da ağladık. | Open Subtitles | لقد متنا نوعاً ما من الضحك على هذه المفارقة ثم بكينا عليها |
| İlk toplantıda ağladık, ikinci de güldük ve üçüncü de erkekler hakkında şikayet etmeye döndük. | Open Subtitles | بكينا بشأن الأمر بأول اجتماع ضحكنا على الأمر بالاجتماع الثاني ،وبالاجتماع الثالث عدنا مجددًا للتشّكي من الرجال |
| Öğrenince... hepimiz... ağladık. | Open Subtitles | عندما عرفنا... عن حال عمي... بكينا جميعا |
| Hele o şarkı... - Yani ağladık. İkimiz de ağladık. | Open Subtitles | والاغنية كانت، أعني بكيت كلانا بكينا |
| Sarıldık, ağladık, ve Jenkins bana dedi ki, | Open Subtitles | تعانقنا و بكينا ،ثم قال لي جانكينز، "ليم |
| ağladık, bağırdık, kızdırmamak için canını yakmadık! | Open Subtitles | " "أننا فقط بكينا وصرخنا، "ولم نؤذيه لأننا كنا خائفات أن نجعله يغضب". |
| Çok zaman beraber ağladık. | Open Subtitles | بكينا الكثير من الأوقات سوية |
| Elis yanımda kaldı ve birlikte ağladık. | Open Subtitles | إليس كان معي وقد بكينا سوية |
| Ve ağladık kıymetli. | Open Subtitles | و لقد بكينا ياغال |
| Yalnızlığımıza ağladık. | Open Subtitles | بكينا لبقائنا وحدنا |
| Okula başladığında, ilk gün o ağladı, ikinci gün ben ağladım, üçüncü gün ikimiz de ağladık, okul yüzünden değil, go-cart kazası geçirdiğimiz için. | Open Subtitles | اتعلم لن تصدق ذلك عندما بدانا المدرسه في اليوم الاول بكي في اليوم الثاني بكيت و في اليوم الثالث كلانا بكينا... ليس بسبب المدرسه ولكننا واجهنا حادث عربه. |
| "Güldük, ağladık, iliğimizi kuruttuk kaldık. " | Open Subtitles | ضحكنا، بكينا" "جررنا أنفسنا لنجف |
| Hücrede ağladık. | Open Subtitles | بكينا داخل غرفة الحجز |
| Bir sürü sarıldık. Çokça ağladık. | Open Subtitles | تعانقنا كثيراً بكينا كثيراً |
| Ve Avustralya'da bir bilim insanı şöyle yazdı: "Mercan araştırmalarımızın sonucunu öğrencilerime gösterdim, ve ağladık." | TED | ثم كتب عالم في أستراليا، 'لقد أظهرت لطلابي نتائج استطلاعاتنا المرجانية وبكينا'. |
| Gece uyuyamadım, annem ve babamda uyumadı gece boyunca oturduk ve birbirimize sarılıp ağladık. | Open Subtitles | لم أستطع النوم، ولا حتى والداي، فقط بقينا مستيقظين طوال الليل، نتحدث ونبكي ونعانق بعضنا. |