| Bacaklarda yanıklar, göğüste aşınma, üstüne kiriş düşmüş. | Open Subtitles | بوتر، نانسي، 14. بيرنز على ساقيها، كشط الصدر، وضرب من قبل شعاع السقوط. |
| Kavis, konserve kutusuna uyuyor ama bu aşınma, ölüm anında olmuş. | Open Subtitles | حسنا، وانحناء هو يتفق مع علبة، ولكن هذا كشط هو perimortem. |
| Hayır,bir çeşit bu katta ki protein duvarında bir çeşit aşınma | Open Subtitles | لا ، هو نوع من التآكل في . الحائط البروتيني فوق هذه الأرضية |
| Bir an için geçmişimize dönsek jeolojik aşınma ve birikme döngüsü geri alınır. | Open Subtitles | إن غضضنا الطرف عنها للحظة، فستسيطر عليها دورة التآكل والترسيب الجيولوجيّة. |
| Bu balıklar, resifteki aşınma konusunda büyük rol oynarlar. | Open Subtitles | تلعب هذه السمكة دورا كبيرا في تآكل الشعاب المرجانية |
| Kemiklerin zamanla birbirine sürtmesi ile oluşmuş çift taraflı aşınma izleri. | Open Subtitles | تعكس صورة لنماذج تآكل في العظام و هي تحتك ببعضها مع مرور الوقت |
| Şuradaki belirgin aşınma izi son asılma olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | أثر التقييد مع الكشط هو الاخير |
| Kurbanın boğazında aşınma yaralarına göre ölümcül darbe gırtlağın ezilmesiyle oluşmuş. | Open Subtitles | هذه سحجات على حنجرة الضحية تشير حيث سحقت ضربة قاتلة حنجرته. |
| Alt çenenin iç sınırında bir aşınma. | Open Subtitles | كشط على الحافة السفلية للفك الأسفل. |
| Arkadaki pencerede aşınma izleri var. | Open Subtitles | ثمة علامات كشط عند النافذة في الخلف |
| -Ellerinde aşınma vardı. | Open Subtitles | هناك كشط على يده |
| Yanağında taze bir aşınma izi var. | Open Subtitles | A كشط جديدة على بكسر في عظام الوجنة. |
| Bunlar da aşınma yaraları. | Open Subtitles | كشط الصدمة هنا. |
| Pencere etrafında aşınma izleri vardı. | Open Subtitles | وجدت علامات كشط حول النافذة |
| Kurbanda tırmalama ve aşınma bulgusu yok. | Open Subtitles | لا علامات على التمزيق و التآكل في الضحية. |
| Bunlar kuş dışkısının yol açtığı aşınma yüzünden görünmeyen üç kurşun deşiği. | Open Subtitles | إذاً هذه جروح الرصاصة الثلاثة التي وجدتها محجوبة بسبب التآكل من ذرق الطيور. |
| Boşlukta açıklık oluşturmak için bir aşınma sorunu kullanıyorum. | Open Subtitles | سأستخدم اضطراب التآكل لأنشاء بوابة الى الفراغ |
| aşınma bütün duvarlara yayıldı | Open Subtitles | التآكل ينتشر على طول الحيطان |
| Otopsi tamamlandıktan sonra, ama önce cesedi kaldırdım Üstçavuş'un burnunda hafif bir aşınma fark ettim. | Open Subtitles | بعد إنتهاء التشريح ولكن قبل أن أضع الجثة بعيدًا لقد لاحظت وجود تآكل طفيف على أنف الرقيب |
| Ayrıca kafa derisindeki aşınma tesadüfi. | Open Subtitles | أجل تآكل فروة الرأس ربما مصادفة |
| Köpek dişlerinizde aşınma var. | Open Subtitles | تآكل في الأنياب |
| Ben de ayak bileklerinde kalan dokuda aşınma izleri buldum. | Open Subtitles | و أيضاً أنا وجدتُ آثار سحجات على الأنسجة الباقية على كلا الكاحلين |