| Bak, benim için oldukça özel olan bir konuda bir arkadaşım olarak sana açılmaya ve dürüst davranmaya çalıştım. Sen de beni aşağıladın. | Open Subtitles | كصديق، عن شيء كان شخصي للغاية بالنسبة لي وأنت أهنتني |
| Orada beni aşağıladın ve bu ilk kez olmuyor. Fakat inan bana, bu sonuncu olacak. | Open Subtitles | لقد أهنتني هناك، وليس للمرة الأولى، لكن صدقني، ستكون إهانتك الأخيرة. |
| Beni aşağıladın. Ve o lanet yaratığınla, bu şirketi de aşağıladın. | Open Subtitles | -لقد أهنتني, ولقد أهنت هذه الشركة بإختراعك الوغد |
| "Sen benim karımı aşağıladın." Peki, LaTour ne dedi? | Open Subtitles | لقد أهنت زوجتى وماذا كان رد لاتور على هذا ؟ |
| Burada ortaya çıktın, benim paramı çaldın,... evimi yeniden düzenledin ve sonra arkadaşlarımı aşağıladın,... sanki onlardan daha iyimişsin gibi davrandın! | Open Subtitles | لقد ظهرت فجأة وسرقت مالي. غيرت ترتيب بيتي. أهنت لأصدقائي. |
| Amigo, beni aşağıladın ve bana yalan söyledin. | Open Subtitles | أنت تهينني يا صديقي، وتكذب عليّ. |
| Onu mutlu edemediğin için mi aşağıladın? | Open Subtitles | هل أنت تهينها لأنك لا تستطيع أن تجعلها سعيدة؟ |
| Sen de onu biraz aşağıladın. Biraz saygısızlık ettin. | Open Subtitles | لا، لا، لقد أهنته قليلاً كنت فظاً إلى حد ما |
| Babamın önünde beni aşağıladın. | Open Subtitles | أهنتني أمام أبي |
| Herkesin önünde beni aşağıladın. | Open Subtitles | لقد أهنتني أمام الجميع |
| Herkesin önünde beni aşağıladın. | Open Subtitles | لقد أهنتني أمام الجميع |
| Beni aşağıladın, Rex. | Open Subtitles | (لقد أهنتني يا (ريكس |
| Beni aşağıladın. | Open Subtitles | لقد أهنتني. |
| Beni aşağıladın. | Open Subtitles | لقد أهنتني |
| Sonra bana kokteyl sosis attın ve kültürümü aşağıladın. | Open Subtitles | وبعدها أضربني بخلطة وينير وبعدها أهنت تراثي |
| Bu şehirdeki tüm polisleri aşağıladın... | Open Subtitles | ، لقد أهنت كُل شرطياً في المدينة |
| Konuklarımın önünde beni aşağıladın. | Open Subtitles | أنت تهينني أمام ضيوفي |
| Misafirlerimin önünde aşağıladın beni. | Open Subtitles | أنت تهينني أمام ضيوفي |
| Beni hor görüp aşağıladın. | Open Subtitles | أنتَ تهينني وتذلّني. |
| Onu ölüm döşeğinde aşağıladın. | Open Subtitles | لقد أهنته وهو على فراش الموت |