"aşkımızın" - Translation from Turkish to Arabic

• حبنا
• حبّنا
• لحبنا
• لحُبنا
• حُبنا

O kâğıt işi, bizim aşkımızın somut bir parçası hâline geldi.
أصبح العمل الورقي جزئاً معقدا من قصة حبنا.

Şimdi aşkımızın çocuğuna hamile olduğumu söyleyebilirim.
الآن ، يمكننى أن أخبرك اننى أحمل طفل ثمرة حبنا

Bu hissettiklerimizin, aşkımızın yarını yok, bilmeliyiz.
دعنا نبقي على إحساس أن حبنا هذا حب بلا غدٍ

Sadece sen ve aşkımızın olduğu ıssız bir adaya kaçmak isterdim.
أتمنى أن أهرب معك إلى جزيرة مهجورة حيث لا يوجد شيء سوى حبّنا

Tekrar buluşma ümidiyle seni terkediyorum, daha özgür olduğumuz, aşkımızın daha değerli olduğu bir gün.
أنا أتركك على أمل أن ألقاكِ مرة أخرى يومًا ما عندما نكون أكثر حرية و أكثر إستحقاقًا لحبنا

Tek isteğim, aşkımızın devam etmesi.
" أنا فقط أريد.." "لحُبنا الدوام"

aşkımızın çocuğunu, aptal, ufak bir fahişeyi... ..saraya geri getirmek için kurban mı edeceksin?
هل تضحى بأبنة حبنا من أجل أعادة عاهرة صغيرة سخيفة الى البلاط الملكى ؟

aşkımızın köşkünü yıkan sensin, bebeğim. Ben değilim!
أنت من تقومين بهدم صرح حبنا يا صغيرتي وليس أنا

Ama aşkımızın çirkin bir şeye dönüştüğünü görmektense ölürüm daha iyi.
أفضل الموت على رؤيى حبنا يتحول لشيء قبيح

aşkımızın önündeki asıl engeli biliyorsun, ne yapman gerektiğini de.
أنت تعلمين من يشكل خطرا حقيقيا على حبنا. و تعلمين ما يجب عليك فعله.

Başka bir amacı olmadan birinin beni beğendiğini anlamak sana zor geliyor ama aşkımızın gerçek olduğuna saygı göstermelisin.
أعلم أنه من الصعب التصديق بأنه قد يعجب بي أي شخص دون وجود دوافع خفية ، ولكن عليك أن تحترم أن حبنا حقيقي.

"Tamamına ermiş aşkımızın kanıtı olarak bana verdiğin 12 elmaslı kolyeyi daima bağrıma basacağım."
سأحتفظ بقلادة الإثنى عشر ماسه هديتك لي دائماً كدليل على حبنا الكامل

- Ve başlangıç aşamasındaki aşkımızın... bunun üstesinden geleceğine pek emin değilim.
من أنا حبنا الناشئ حديثا سوف يجتاز ذلك دعني افهم ذلك

aşkımızın bu soğuk karanlıkta uzun sürmemesinden korkuyorum.
أخشى أن حبنا لن يستمر أكثر في هذه الظلال الباردة.

aşkımızın karmaşıklaştığını düşünüyordun...
قد تفكرين بأن حبنا .. كان مجرد سماكه مخبأه

Ama biliyorum ki aşkımızın gücüyle onu bulacaksın.
لكنّي أعرف أنّكِ بقوّة حبّنا ستعثرين عليه

Sadece ultrason değil, bebeğim. O fotoğraf, aşkımızın bir ifadesi.
لا، هو ليس فقط sonogram، عسل، هو a صورة تعبير حبّنا الجميل.

Bir hafta boyunca aşkımızın hatırasına bakıp bakıp güldük.
ضحكنا لأسبوع حول بقعة حبّنا.

aşkımızın siyaset ile zehirlenmesini istemiyorum.
انا سوف لن اسمح لحبنا ان يتسمم مع السياسه.

Audra ve benim için aldığım aşkımızın ve geleceğimizin işareti olan yepyeni minibüsümü sana vereceğimi de nerden çıkardın?
بأني سأعطيك سيارتي الجديدة (التي أشتريتها من أجلي أنا و (أودرا كــعلامة لحبنا و مستقبلنا سوية ؟ لقد هربتَ

aşkımızın bir sembolü olarak sana kalbimi sunuyorum.
أمنحكِ قلبي كرمز لحُبنا.

Belki de, bu aşkımızın asla kutsanmayacağının bir işareti.
وربما أن هذا علامة على أن حُبنا لن يُبارك ابداً