| Şimdi, erkeklerin aşk konusunda beceriksiz olduklarını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | تقول أن الرجال، لا يـُمكن أن يقعوا في الحب |
| aşk konusunda uzmanlaşmış biri sevgililer gününde ölü bulunuyor. | Open Subtitles | شخص يتخصص في الحب يتم ايجاده ميتا في عيد الحب؟ |
| İlişkimde güvenceye gerek duymam çünkü aşk konusunda harikayımdır. | Open Subtitles | لا أحتاج إلى تأمين في علاقتي لأني ممتازة في الحب |
| Kadınların aşk konusunda kendilerini nasıl kaybettiğini bilmiyorsun. | Open Subtitles | انت لا تعرف كيف النساء المهوسات يقعن في الحب |
| Crane erkekleri aşk konusunda son dönemde pek başarılı değil. | Open Subtitles | رجال Crane مَا تَمتّعوا بالنجاحِ في قسمِ الرومانسيةَ مؤخراً. |
| Eski işimden dolayı kendimi gerçek aşk konusunda uzman sanırdım ama ikinizden öğreneceğim çok şey var sanırım. | Open Subtitles | خلتُ نفسي خبيرة في الحب الحقيقي بسبب وظيفتي .القديمة، ولكن أمامي الكثير لأتعلمه منكم يا رفاق |
| Tanrım. aşk konusunda tam bir başarısızlık örneğiyim. | Open Subtitles | يا إلهي، أنا فاشلة في الحب تماماً |
| George Williams aşk konusunda hiçbir zaman şanslı olmamıştı. | Open Subtitles | جورج ويليامز) لم يكن في حياته) محظوظاً في الحب |
| Mukaddes Guru, siz aşk konusunda uzmansınız. | Open Subtitles | قداستك أنت خبير في الحب |
| aşk konusunda deneyimli olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | لقد ظننت أنك متمكن في الحب. |
| aşk konusunda uzman sayılmaz. | Open Subtitles | هو للأسف غير خبير في الحب |
| Sen de aşk konusunda pek başarılı sayılmazsın. | Open Subtitles | في قسمِ الرومانسيةَ أمّا. |