"aşkta ve savaşta" - Translation from Turkish to Arabic

• في الحب والحرب
• الحب و الحرب

Dövüşmek bir laftır. aşkta ve savaşta her şey mübahtır.
لنكـافح إذن كلّ شيء متـاح في الحب والحرب

Hayır, aşkta ve savaşta her şey mubahtır, demişler.
لا ، كل شيء عادل في الحب والحرب كما يقولون

Hayır, aşkta ve savaşta her şey mubahtır, demişler.
لـاـ، كل شئ مُباح في الحب والحرب كما يقولون.

Belki de, aşkta ve savaşta hayatta kalmanın kuralı; dengeyi koruyabilmektir.
اعتقد انها فكرة الاساسية للنجاة في الحب و الحرب هي الموازنة

O kız deli. Ayrıca aşkta ve savaşta her şey mübahtır.
إنها مجنونة كما أنني عادلة في الحب و الحرب

aşkta ve savaşta her şey mubahtır, Yüzbaşı Keller. Siz hiç mi aç bırakmadınız?
كل شيء حلال في الحب والحرب يا كابتن

Tamam, tamam... şu anda yalan olduğunu biliyorum, ama ne derler bilirsiniz aşkta ve savaşta her şey mübahtır ve eğer imkansız görünüyorsa...
حسنا، حسنا، حسنا... أعرفأنيكذبت ...لكنّك تعرف ما يقولون، أليس كذلك أنّ كلّ شيء مباح في الحب والحرب

aşkta ve savaşta her şey mübahtır, değil mi sevgilim?
كل شيئ مباح في الحب والحرب.أليس كذلك؟

aşkta ve savaşta her şey mübah.
وكل شيء مباح في الحب والحرب

aşkta ve savaşta her yol mubahtır.
كل شيء مشروع في الحب والحرب

aşkta ve savaşta her şey mubahtı yavrum.
-لقد غشّت . -كل شيئ عادل في الحب والحرب يا عزيزي .

aşkta ve savaşta her şey geçerlidir.
لا قواعد في الحب والحرب

aşkta ve savaşta her yol mübahtır, Sarah.
كلها متساوية في الحب والحرب ، (سارة).

Yani aşkta ve savaşta her şey mubahtır.
كل شيء يجز في الحب والحرب .

- Naomi, aşkta ve savaşta her şey mübahtır.
-نايومي)، كل شيء مسموح في الحب والحرب) .

aşkta ve savaşta ihtiyaç duyulan bir arkadaşın..
ألم تكن تعلم أنه في الحب و الحرب

aşkta ve savaşta herşey mubahtır.
كل شيء مباح في الحب و الحرب

Her şey adildir, aşkta ve savaşta.
كل شيءٍ مباح في الحب و الحرب.