| Pek hassas bir tanık değil, onun için kötü şeyler varsa, abarttığını bil. | Open Subtitles | انهليسشاهددقيق, لوأنهاأشياءسيئة, تأكد من أنه يبالغ |
| Sen abarttığını düşünürken, o bunu söyler... | Open Subtitles | .. مما يجعلك تظنين أنه يبالغ لكن بعدها يبدأ في قول |
| Söyleyeceklerin varsa Bob Fussy'ye işi abarttığını ve eski tarz yapmak istediğinizi söyle. | Open Subtitles | لكن عليكم أن تقول له شيئًا فقط أخبر "بوب فاسي" أنّه يبالغ في الأمر وأنكم تريدون العودة إلى المنوال القديم |
| Sonra babam araya girdi ve olayı abarttığını söyledi. | Open Subtitles | على أيّ حال ، أخبرها أبي أنها تبالغ في الأمر. |
| Sonra babam araya girdi ve olayı abarttığını söyledi. | Open Subtitles | على أيّ حال ، أخبرها أبي أنها تبالغ في الأمر. |
| Yerlileri fazlasıyla abarttığını düşünmüyor musun? | Open Subtitles | الا تظن بإنك تبالغ في تقدير هاؤلاء الهمج ؟ |
| Bir tamirci olarak yeteneklerini abarttığını açıkça görebilirsin. | Open Subtitles | دائماً تبالغين في قدرتك على تصليح السيارة |
| - abarttığını düşünmüştüm ama... | Open Subtitles | الآن .. كنتُ أعتقد .. بأنه يبالغ لكن |
| Ben de Seeley'in sizi abarttığını düşünüyordum. | Open Subtitles | أنه سيء و كنت أظن أن ( سيلي ) يبالغ بوصفكي |
| Tüm bu geçen aylar boyunca Victor'un seni abarttığını düşündüm. | Open Subtitles | طوال هذه الشهور ظننت أن (فيكتور) يبالغ بشأنكِ |
| Biraz abarttığını düşünmüyor musun? | Open Subtitles | الا تعتقد أنه يبالغ قليلاً؟ |
| Biraz abarttığını düşünmüyor musun? | Open Subtitles | الا تعتقد أنه يبالغ قليلاً؟ |
| Onun abarttığını zannetmiştim. | Open Subtitles | افترضت أنه كان يبالغ وحسب |
| Biraz abarttığını düşünüyordum. | Open Subtitles | اعتقد انه كان يبالغ |
| Neden hasarı biraz abarttığını düşünüyorum acaba? | Open Subtitles | لماذا ينتابني الشعور أنك تبالغ في الضرر ؟ |
| Ve geçen bunca zaman boyunca, konu sen olduğunda Jackie'nin abarttığını sandım. | Open Subtitles | و ها أنا طوال الوقت كنت أعتقد أن جاكى كانت تبالغ عندما يتعلق الأمر بك |
| Bazı şeyleri abarttığını düşünmüyorsun değil mi? | Open Subtitles | ألا تعتقد أنك تبالغ في الامور قليلا ؟ |
| Driss, abarttığını düşünmüyor musun? Yvonne. | Open Subtitles | إدريس ألا تعتقد بأنك تبالغ أيفون |
| Ned, biraz abarttığını düşünmüyor musun? | Open Subtitles | الا تعتقد انك تبالغ بعض الشئ |
| Annem bazen abarttığını söylüyor. | Open Subtitles | تقول أمي أنك تبالغ أحياناً |
| Madem açık konuşuyoruz, açıkçası bazen abarttığını düşünüyorum. | Open Subtitles | و بينما نحن نتحدث بصراحة ... في الحقيقة , أعتقد أنه أحياناً أنك تبالغين في فعل ذلك |