| Zavallı Abby. Yüzü sivilce kaplı. Herhalde kalıtsaldır, değil mi? | Open Subtitles | آبى المسكينة, وجهها مغطى بالحبوب أعتقد أنه وراثى, أليس كذلك؟ | 
| Abby, dışarı çıktığımda Bayan Schultz'a uğradım. | Open Subtitles | . آبى ، لقد مررت على السيدة شولتز . لقد تحسنت جداً | 
| "Mitch ve Abby, geçici olarak evinizi "döşeme cüretini gösterdik. | Open Subtitles | ميتش وآبي لقد سمحنا لنفسنا أن نختار الأثاث بصفة مؤقتة | 
| - Bodnar, kaçıyor. Washington'dan ayrıldı. - Motoru Abby'ye getirin. | Open Subtitles | بودنار يتحرك.لقد غادر واشنطن أحضر الدراجه لآبى | 
| Ama Abby'ye söylediklerimin şifreli olmadığını anlaman iyi. | Open Subtitles | ليس جيدا أنك تعاني من الرهـاب ولكن من الجيد ان تعلم أني لم أقل لآبي أي كلمة طواريء مشـفرة | 
| Benim adım Abby ve size birkaç soru sormak istiyorum. | Open Subtitles | اسمـي هو اببي واحـب ان اسئـلك بضع اسئـله | 
| Gibbs, Abby'nin benim haricimde fobisini söylediği tek kişi. | Open Subtitles | جيبز جيبز هو الشخص الثاني الذي يعلم برهاب آبي من غرفة التشـريح | 
| Ama bu konuşmaya devam ettikçe hem Abby'nin hem de diğer çocukların hâlâ ilgili olduğunu fark ettim. | TED | ولكننا مع المضي قدمًا في النقاش، لاحظتُ أن آبي وبقية الأطفال كانوا يرغبون في مواصلة المشاركة. | 
| Abby ve Robert'ın telesekreterine ulaştınız. Sinyalden sonra mesaj bırakın. Selam, Abby. | Open Subtitles | أنت تتصل بآبي وروبرت اترك رسالة بعد الصافرة | 
| Abby'nin kendini özdeşleştirdiği biriydin. | Open Subtitles | حسنا لقد رأيت آبي كشخص تتوافق معه | 
| Dur bakayım. 11 tane oldu, değil mi Abby? | Open Subtitles | . دعونى أتذكر الآن هذا رقم 11 أليس كذلك يا آبى ؟ | 
| Abby hayatım, bence yanılıyorsun. Bununla daha 11 oldu. | Open Subtitles | . آبى عزيزتى ، أعتقد أنكى مخطئة . هذا رقم 11 فقط | 
| Ama Abby hayatım, bence ilkini saymamalısın. | Open Subtitles | لكن عزيزتى آبى ، أنا أعتقد . أنكى لا يجب أن تحتسبى أول واحد | 
| Galiba haklı. Abby genelde hep haklı çıkar. | Open Subtitles | . حسناً ، غالباً هى على حق .آبى دائماً كذلك | 
| Abby, bütün akşam burada durup dedikodu yapamayız. | Open Subtitles | . آبى ، لا يجب أن نقف هنا نثرثر طيلة الليل | 
| Suçu hayatta asla başkasına yüklemedim, Abby. Şimdi de yapmayacağım. | Open Subtitles | "لم التمس ابدآ اعذار للتبرئه "آبى لن ابدأ بهذا الآن | 
| Buraya sadece tüm bunlardan dolayı çok üzgün olduğumu söylemeye geldim ama eğer sen ve Abby partiye gelmezseniz- | Open Subtitles | أنا فقط أردت أن آتي إلى هنا وأقول أنني آسف بشأن كل هذا ولكن إذا لم تأتِ أنت وآبي إلى الحفلة | 
| Evet ama Abby'nin var. | Open Subtitles | نعم لكن آبي لا ألم تقل لانا إنها رأت بريت وآبي | 
| lliunskaia'yı aramışlar, ama arkadaşlarınız Abby ve Carlos'u bulamamışlar. | Open Subtitles | لقد فتشوا القطار الذي نزلتي منه في يوليأنسكويا فلم يجدوا كارلوس وآبي | 
| - Bunun kararını Abby'e bırakmayı öneririm. | Open Subtitles | حسنا,أنا أقترح أن نترك هذا لآبى | 
| - DNA için Abby'ye götür. | Open Subtitles | احضرها لآبى من أجل الحمض النووى | 
| Abby'i bul ve şu kayıtta ne bulabiliyorsa bulsun. | Open Subtitles | أريدك ان تقول لآبي ان تسـترجع كل ما تسـتطيعه من شـريط الفيديو | 
| Kendine Abby deyip duruyor ve birkaç soru sormak istediğini söylüyor. | Open Subtitles | هـي تظل تطلق على نفسها اببي وانها تحب ان تسألنا بعض الاسئـله | 
| Abby bir kanıt kaybetse midesinin alt üst olacağını söyleyince anladım. | Open Subtitles | بصراحة آبي من جعلتني أفكر في ما قالت أن معدتها سـتتعب ان أضاعت دليلا لقضية | 
| Biliyor musun? Abby üniformanın sana çok yakıştığını söyledi. | Open Subtitles | هل تعلم أن آبي قالت كنت ذا مظهر جيد عندما لبست الزي | 
| Sadece Abby'e karşı olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أن الأمر متعلق بآبي فقط | 
| Abby'yi geçen sene gördüğümde bir şeyler hissetmiştim, aramızda bir bağ vardı. | Open Subtitles | راودني شعور عندما رأيت (آبي) العام الماضي، أنّنا نملك رابطة، أتفهمني؟ |