"acı çekmiş" - Translation from Turkish to Arabic

• عانت
• عانيت
• الألم
• عانى

Eski kral bizi öldürmediği için çok acı çekmiş olmalı?
لابدّ وأنّهـــا عانت كثيراً بسبب الملك السابق لم يقم بقتلنـــا؟

O çocuk için acı çekmiş eminim kendini çok kötü hissetmiştir.
لقد عانت من أجل هذا الفتى أعتقد بأنّها قد شعرت بالأسف

Gülen yüzünün ardında, acı çekmiş gerçek bir yüz var.
وجهها مبتسم, لكن لا شك من أنها عانت كثيرا

Benim hırslı olmayışım yüzünden bugüne kadar çok acı çekmiş olmalısınız.
لابد أنكِ عانيت حتى الآن؛ بسبب عدم طموحي.

Çok acı çekmiş olmalı. Biliyorsun değil mi denizci?
لابد أنّ الألم كان مبرحاً، لكنك تعرف كلّ هذا، أليس كذلك يا جندي البحرية؟

Tükendiğini anladığı için çok acı çekmiş.
كان قد عانى الكثير , حتى أنهُ عرف بأنهم سيحطّمونه.

Aldığı yaralar yüzünden çok acı çekmiş.
عانت الضحية من إصابات عنيفة هائلة في الدماغ.

Son bir saati içinde, 21 yıllık ömründe çekmediği kadar acı çekmiş.
عانت أكثر في نصف ساعتها الأخيرة مما فعلتهُ إجمالاً في سنواتها الـ 12 السابقة

Bu talep, zaten yeteri kadar acı çekmiş bir aileye karşı acımasızca yapılan bir şakadan başka bir şey değildir.
هذه الحركه ليست إلا مزحه قاسيه تلعب على عائله قد عانت ما يكفى.

Çok acı çekmiş olmalı, boşanmış ve tek başına bir kız yetiştiriyor...
لابد و أنها عانت كثيراً، مطلقة و تربي طفلتها بمفردها..

Bu kadar acı çekmiş bir şehir çektiği acıdan sorumlu birine nasıl inanır?
أنّى لمدينة عانت كثيرًا تضع مصيرها بين يديّ المسؤولة عن معاناتها؟

Son 20 yıldır istismardan dolayı acı çekmiş kadının şahitliği.
شهادة المراة التي عانت من سوء المعاملة في ال20 سنة الماضية

Bu sabah ölmeden önce çok acı çekmiş.
وكانت قد عانت كثيرا قبل أن يموت هذا الصباح.

Amniyotik sıvı azalmış çünkü kadın acı çekmiş, zavallı gebelik de ızdırap çektirmiş.
السائل الذي يحيط بالجنين منخفض لأنها عانت كثيرا , المرأة المسكينة وبالتالي فإن الحمل يعاني أيضا

Dr. Parish, Bayan Beakman çok acı çekmiş midir?
دكتور هل عانت السيدة بيكمان أثناء موتها

Doğduğu günden beri acı çekmiş.
لقد عانت منذ اليوم الذي ولدت فيه

Çok acı çekmiş olduğunun farkındayım ama bir de onlara bak.
أعلم أنك عانيت كثيراً لكن أنظر اليهم

Çok acı çekmiş olmalısınız.
لا بدّ من أنّك قد عانيت

Çok acı çekmiş olmalısın.
لا بدّ وأنك عانيت كثيراً

O seni ölüme terk ettiği için acı çekmiş olmalısın.
ويحميك ويعتني بك ما أتفهمه هو الألم الذي لا بد وأن شعرت به عندما تركك لتموتي

Size soruyorum, "Hangi hasta daha çok acı çekmiş?"
ويطلب منك، " من منهم عانى من الألم أكثر؟"

ve sadece bir şey için pişmanım o da onun çok az acı çekmiş olması.
وأنا آسف لشيء واحد فقط انه قد عانى القليل جداً.