| Ve size de, böyle acı veren bir konuyu hatırlattığınız için, teşekkürler. | Open Subtitles | و شكرا لكم على إثارتكم لهذا الموضوع المؤلم |
| Aslında seni acı veren bir ölümden kurtarmak için geldim. | Open Subtitles | في الواقع، لقد جئت هنا لتجنيبك الموت المؤلم. |
| Açık kalmak çok acı veren bir şey. | Open Subtitles | من المؤلم جداً أن يظل المرء منفتح التفكير. |
| fakat kesinlikle ihtiyacim olmayan tek şey böyle acı veren bir saçmalık. | Open Subtitles | و ما لا اريده , هو بالضبط هرائك المؤلم |
| O acı veren bir ölüme mahkûm edilecek. | Open Subtitles | أنها محكوم عليها الموت المؤلم. |
| Yavaş ve acı veren bir ölüm. | Open Subtitles | الموت المؤلم البطيئ |