| Bu çok ama, çok özel bir karışımdır, çok yavaş tesir eder ve inanılmaz acı verir. | Open Subtitles | هذا مُركب خاص جداً. ولكنه بطئ ومؤلم. |
| Sadakât önemlidir ve genellikle acı verir. | Open Subtitles | الولاء مهم, ومؤلم احياناً |
| Sadakât önemlidir ve genellikle acı verir. | Open Subtitles | الولاء مهم, ومؤلم احياناً |
| Aksine, ayrı kaldıklarında oldukça büyük bir acı verir. | Open Subtitles | وعلى النقيض أنه يسبب ألم حاد جداً يعانيه الآخرين عندما يبتعدوا عن بعضهم البعض |
| Büyük acı verir, etkisiz hale getirir ama öldürmez. | Open Subtitles | يسبب ألم عظيم يشله مؤقتا، لكن لا يقتله |