| Acemi şansı diye bir şey duymuştum ama bu kadar iyi olabileceğini bilmiyordum. | Open Subtitles | سمعت عن حظ المبتدئين ولكنني لم أظنه بهذه القوة |
| Yeni bir Acemi sınıfına başlıyorduk. | Open Subtitles | إننا على وشك البدء فى فصل المبتدئين فى الصيف. |
| Tamam, şimdi, Bir Acemi olduğumu biliyorum, ama Niagara şelalesi nerede? | Open Subtitles | حسنا , الان اعرف انى مبتدئ بليد ولكن اين شلالات نياجرا ؟ |
| Bu, özellikle Acemi pilot ve arkadaşları için geçerli. | Open Subtitles | هذا كان بالتأكيد حالة لهذا الطيار المبتدئ و أصدقائه. |
| Neyle yüzleştiğimizi iyice öğrenmeden.. ..Acemi askerleri tehlikeye.. ..atmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أود تعريض المجندين للأذى ريثما نتبيَّن تحديدًا من نواجه. |
| Başarılı olduklarında, onları nasıl yapacağımı biliyorum, yani bir Acemi değilim ve artık ciddiler -- resmi olmak zorundalar. | TED | ولذا عندما أصبحت رائجة وعرفت كيف أصممها لم أكن مبتدئة ولم تصبح جادة أصبحت رصينة |
| Yanımda siz olmayınca küçük, Acemi bir kız çocuğu oluyorum. | Open Subtitles | أصبح فتاة صغيرة تفتقر إلى الخبرة عندما لا أكون برفقتك |
| Biraz Acemi şansı vardı. | Open Subtitles | اعتقد كان لديك القليل المبتدئين الحظ هناك |
| Tipik bir Acemi hatası. Oyundan önce yemek. | Open Subtitles | غلطة شائعة بين المبتدئين تناول الطعام قبل المباراة |
| İş hayatında biz buna Acemi hatası deriz. Yine de oynadığın için teşekkürler. | Open Subtitles | في العمل نعتبر هذا خطأ المبتدئين لكن شكراً على ذلك |
| Acemi bir muhabir bile böyle haberleri yapabilir, öyle değil mi? | Open Subtitles | اقصد ان المبتدئين يقومون بهذا العمل أليس كذلك ؟ |
| Bu kayalıklarda Acemi bir dümenci ve erkeklerden... hoşlanmayan, aksi bir baş subayla epeydir sıkışıp kaldım, ama kendimi kontrol etmeye gayret edeceğim. | Open Subtitles | لقدكنت عالق فى هذه الصخره مع ملاحه مبتدئ وضابط أول كثير التذمر لا يبدوا مثل الرجال لكنى سأحاول التحكم بنفسى |
| Acemi bir FBI ajanının, üçünü de haklayıp öldürdüğünü mü söylemeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | اتحاول اخباري بان عميل مبتدئ من مكتب التحقيق هزم و قتل ثلاثه منهم ؟ |
| Bak, burada bahsettiğimiz, ilk maçına çıkacak olan Acemi bir çaylak değil. Bahsedilen, Nathan Scott. | Open Subtitles | أنصت، نحن لانتكلّم عن مبتدئ يضع خطواته الأولى |
| İyi. Acemi şansı. | Open Subtitles | ذلك جيد حظّ المبتدئ المرّة الأولى هناك السحر |
| - Evet. Silahını unutma, Acemi asker. | Open Subtitles | لا تنس سلاحك، أيها المبتدئ ولا تفسد الأمر |
| Acemi bir ere öfke göstermek kolaydır. | Open Subtitles | من السهل عليه تنفيس . الغضب على المجندين |
| Ben Acemi bi dedektiftim- Hey otur ! | Open Subtitles | ولقد كنت أنا شرطية مبتدئة عندما كان هو شريك والدك فى العمل اجلسى |
| Acemi ama Basra Körfezi'nde bir süre görev yaptı. | Open Subtitles | انه قليل الخبرة ولكنة قام بجولة خارج الخدمة في الخليج العربي |
| Ne içtin bilmiyorum, Acemi ama sen... | Open Subtitles | اسمعي , لا أعلم ما الذي كنتِ تدخينه أيتها المبتدئة , لكن |
| Acemi dedektifken beni eski kafalı bir adamla partner yapmışlardı. | Open Subtitles | عندما كنت محقق مبتدأ لقد وضعونى فى شراكة مع رجل كان من الطراز القديم |
| Sana tüm bu cinayetleri işleyenlerin... bir grup Acemi polis olduğunu söylesem_BAR_şaşırır mıydın? | Open Subtitles | هل تتفاجأ لو قلت لك أن مجموعه شرطيين مبتدئين كانوا يقومون بكل القتل |
| İşini doğru yaptığından emin olun. Henüz Acemi. | Open Subtitles | احرصا على ألا يتم خداعه فهو لا يزال مبتدئاً |
| Ama önümüzdeki bir ay, bu çocuklar için, Acemi birliği gibi olacak. | Open Subtitles | لكن هذا الشهر التالي سيكون بمثابة مخيم عسكري لهم |
| Onunla seyahat eden son Acemi, hayalarından tekini yitirmişti. | Open Subtitles | فآخر مستجد سافر معه برحلة عمل فقد إحدى خصيتيه |
| Şu Acemi gibi. Öldürülür, çünkü hiçbir şey bilmiyor. | Open Subtitles | المستجد سوف يتم تصفيته لأنه لا يعلم اى شئ |
| Acemi bir meydan okuma tecrübe ve yetenek ile karşılanmalıdır. | Open Subtitles | أي تحدي ساذج الّذي سيقابل بالتجربة والمهارة. |
| Er Lee Lemon gördüğüm en iyi Acemi asker olabilir. | Open Subtitles | لي ليمون قد يكون أفضل مجند رأيته طوال سنوات خدمتي |