| Buraya yollanmadan önce 8 ve Adadayken de 3 kişiyi. | Open Subtitles | ثمانية قبل إرساله إلى هنا وثلاثة منذ وجوده على الجزيرة. |
| Adadayken, okyanusun sesinden nefret etmeye başlamıştım. | Open Subtitles | عندما كنت على الجزيرة كنت أكره صوت المحيط |
| Adadayken ne yaptığını bulacabileceğimiz her şeyi. | Open Subtitles | قد يساعدنا في إعادة تتبع آثارهِ بينما كانَ على الجزيرة ، حسناً؟ |
| Adadayken epey boş zamanımız vardı. | Open Subtitles | كان لدينا وقت فراغ كبير على الجزيرة. |
| O Adadayken oldu. | Open Subtitles | حدث ذلك عندما كان على الجزيرة |
| Adadayken Sara bana sevginin en güçlü his olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | أخبرتني (سارّة) على الجزيرة أنّ الحبّ هو أقوى شعور. |
| Tedavi konusunu diyorum. Adadayken. | Open Subtitles | بخصوص الترياق على الجزيرة. |
| Adadayken beni kurtardığını biliyorum. | Open Subtitles | -أعلم أنك أنقذتني لما كنت على الجزيرة |