| Bu kadar insanın artık var olmayan bir adamı görmek için gelmesi çok kötü. | Open Subtitles | مبهر جداً خسارة أن هؤلاء الناس أتوا لرؤية رجل لم يعد له وجود |
| İmtiyazlı insanların beyaz başlık ve sabahlık giymiş bir adamı görmek için servet ödemesine hiçbir zaman anlam verememişimdir. | Open Subtitles | الذي لم أفهمه. كل هؤلاء الناس يدفعون أموالاً كثيرة لرؤية رجل يرتدي جُلباباً وغطاء رأس أبيض. |
| Bütün şehri geçmiş, diğer adamı görmek için. | Open Subtitles | ذهبَت مسرعة للجانب الآخر من المدينة لرؤية الرجل الثاني |
| Şu an St. Louis'de olan adamı görmek için oradan buraya uçtuk Jim. | Open Subtitles | تركنا هناك ليطير هنا لرؤية الرجل هذا هو في سانت لويس، جيم. |