| Adam haklı, Lee. Birlikte her şeyi yapabiliriz. | Open Subtitles | أجل , إنه محق , لي , معاً نستطيع فعل أي شيء |
| Adam haklı, Lee. Birlikte her şeyi yapabiliriz. | Open Subtitles | أجل , إنه محق , لي , معاً نستطيع فعل أي شيء |
| O Adam haklı, sen şarkı söylemek için doğmuşsun. | Open Subtitles | ذلك الرجل محق , انت ولدت لكي تغني |
| Bir anlaşma yolu olmalı. - Sevgilim, Adam haklı. | Open Subtitles | لابدّ أن يكون هناك بَعْض الترتيبِات في الحقيقة، حبّيبي، إنه على حق |
| Adam haklı, Raymond. Bir hafta geçti bile. | Open Subtitles | هو محق ريموند لقد مر أسبوع |
| Adam haklı. Bu taraftan fayans döşeyemeyiz. | Open Subtitles | معه حق لا يمكننا ترقيعها من الناحية الأخرى |
| Adam haklı. | Open Subtitles | وهو على حق. |
| Adam haklı. Morrison davası kapanana kadar... | Open Subtitles | لديه وجهة نظر معقولة ما كان يجب عليك ان تُطلق سراح اسكاليسى |
| Adam haklı, ya. İlk başta bana bir boklar sorman gerekmiyor mu? | Open Subtitles | إنه محق يا رجل , أليس من المفترض أن تسألني بعض الأسئلة أولا ؟ |
| Adam haklı. Bu oyundan nefret ediyorum. Hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | إنه محق ، أكره هذه المبارايات ما الهدف منها؟ |
| Adam haklı. Onu bulmaktan başka çaremiz yok. | Open Subtitles | إنه محق ، خيارنا الوحيد ، هو إيجاده |
| Adam haklı Charlie. Güven sorunların var. | Open Subtitles | إنه محق يا تشارلي لديك مشكل ثقة |
| Adam haklı, dinleyin. | Open Subtitles | إستمع له، يا رجل إنه محق في ذلك |
| Adam haklı patron. | Open Subtitles | قي الحقيقه إنه محق يا رئيسي |
| Bu inşaatçı Adam haklı, Bu çok akıllıca bir plan. | Open Subtitles | الرجل محق , الخطة تبدو منطقية |
| Eddie. Hayır, Adam haklı. | Open Subtitles | بلى ، الرجل محق |
| Adam haklı ama, değil mi? | Open Subtitles | إنه على حق ، أليس كذلك |
| Adam haklı. | Open Subtitles | إنه على حق, رغم ذلك! |
| Adam haklı millet. Elimden geleni yapmaya hazırım. | Open Subtitles | هو محق أرغب في المواصلة |
| Balıklı Adam haklı. | Open Subtitles | الرجل الذي يحمل سمكة معه حق |
| Adam haklı. | Open Subtitles | وهو على حق. |
| İtiraf etmeliyim ki Adam haklı. | Open Subtitles | أكره قول ذلك، ولكن الرجل لديه وجهة نظر |
| - Siktir ya, Adam haklı. - Silahlara ihtiyacımız var. | Open Subtitles | اللعنة، انه على حق ما نحتاج اليه هو الاسلحة |
| Düşündüm ki: "Adam haklı yahu." | Open Subtitles | "بحقّ السّماء، إنّه محقّ". |
| Şekerim, Adam haklı size bi' nane söylemeyeceğim. | Open Subtitles | "السُكّر"؟ هو صحيحُ. أنا لَستُ tellin ' y'all تغوّط. |
| - Biraz gevşememi istiyor. - Adam haklı. | Open Subtitles | ـ أجل ، أراد مني الإسترخاء ـ إنه مُحق |
| Hayır, Adam haklı. Rachel'la aramızdaki buydu. | Open Subtitles | لا الرجل على حق هذا الذى كنت فعلته مع رايتشل |