| Endişelenme, diğer adam kadar kötü görünmüyorsun. | Open Subtitles | لا تقلق، كنت لا تبدو سيئة مثل الرجل الآخر. |
| Onu selamlıyordum, ama oradaki her kimse az önce ezdiğimiz adam kadar sağlıklı... | Open Subtitles | أنا أرحب بها ، ولكن إذا كان أي أحد هناك في صحة جيدة مثل الرجل الذي كنا وراءه |
| Yandaki adam kadar ben de pijamalarımla içmeyi severim. | Open Subtitles | أحببْ السُكْر في jammiesي بقدر الرجل القادم، |
| Sarcastaball'ı diğer adam kadar seviyorum. | Open Subtitles | "مرحباً، أحبُّ "كرة المسخرة بقدر الرجل القادم |
| Polislerden, bu adam kadar nefret eden başka birini görmemiştim. | Open Subtitles | لم أُقابل في حياتي رجلًا يكره الشرطيّين كهذا الرجل. |
| O adam kadar iyi olmak için hiç şansım yok. | Open Subtitles | من المستحيل أن أكون كهذا الرجل |
| Taşakları dizine değen bir adam kadar komik olabildiğin için gurur duymalısın. | Open Subtitles | يجب أن تكونين فخورة بأنكِ مضحكة كالرجل الذي كراته تمر على ركبتيه. |
| En azından diğer adam kadar. | Open Subtitles | بقدر الشّخص القادم |
| Rengi pastanın üstündeki plastik adam kadar beyaz ama heyecandan. | Open Subtitles | أتعرف أبيض مثل الرجل البلاستيكى على الكعكه لكن ذلك فقط أعصاب |
| Ama iskelet adam kadar havalı değildi. | Open Subtitles | لكنه لم يكن لطيفاً مثل الرجل الهيكل العظمي |
| Bu kadarı yeter, sen de en az beni öldürmesi için gönderdiğin adam kadar hastasın. | Open Subtitles | لقد إنتهيت هنا أنت فقط مريض مثل الرجل الذي أرسلته هنا لقتلي |
| Bu kadarı yeter, sen de en az beni öldürmesi için gönderdiğin adam kadar hastasın. | Open Subtitles | لقد إنتهيت هنا أنت فقط مريض مثل الرجل الذي أرسلته هنا لقتلي |
| Böylesi bir savaşta yalnızca yanındaki adam kadar iyisindir ve ikiniz de bana yalan söylediniz. | Open Subtitles | مثل الرجل الذي بجانبك، كذبتوا كلاكما علي. |
| İlaçları ben de bu adam kadar severim. | Open Subtitles | الآن أحبّ المخدّرات بقدر الرجل المجاور |
| Bana göre sen en az onu bıçaklayan adam kadar suçlusun. | Open Subtitles | وبالنسبة إليّ، فأنت مذنب في قتله كالرجل الذي طعنه. |
| O metal kapıyı çıplak ellerle yırtıp atan o adam kadar gerçekti. | Open Subtitles | حقيقيّ كالرجل الذي انتزع الباب المعدنيّ بيديه المجرّدتين |
| En azından diğer adam kadar. | Open Subtitles | بقدر الشّخص القادم |