| Kralın adamlarından birine saldırı, bizzat krallığa saldırı demektir. | Open Subtitles | أهانة أحد رجال العسكر تعتبر أهانه للتاج الانكليزي بنفسه |
| Ve Matt,onun işin içinde olduğunu öğrendiği zaman Kennedy,Tilman'nın adamlarından birine, onu öldürtmüş olmalı. | Open Subtitles | وعندما علم بأن (مات) يعرف بشأنه، (كندي) أمر أحد رجال (تيلمان) أن يقتله. |
| Darby'nin adamlarından birine benziyor. | Open Subtitles | يبدوا أحد رجال " دوربي " |
| Neden adamlarından birine bunu yapmasını emretmedi ki? | Open Subtitles | لمَ لم يأمر أحد رجاله بفعل ذلك؟ |
| Neden adamlarından birine bu emri vermedi? | Open Subtitles | لمَ لم يأمر أحد رجاله بفعل ذلك؟ |
| Kendi adamlarından birine karşı seni seçmeleri için onlara ne söylediğini merak etmeden duramıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني سوى تخمين ما أخبرتهم به حتى يفضّلوك على أحد رجالهم |
| Karşılığında tek yapmamız gereken onların adamlarından birine küçük bir okul turu yaptırmak olacak. | Open Subtitles | كل ما يجب أن نفعله في المقابل لأجل هذه الغنيمة هو أن نأخذ أحد رجالهم في جولة بسيطة في المدرسة. |
| Cottonmouth'un adamlarından birine bunu yapsa hadi bir derece inanacağım ama polise niye yapsın? | Open Subtitles | لو لكم أحد المجرمين المرتبطين ب"كوتنماوث", لتفهمت الأمر نوعاً ما, لكن أن يلكم شرطياً؟ |
| Bracken'ın adamlarından birine ulaşmıştım. | Open Subtitles | توصّلتُ إلى أحد رجال (براكن)، وقال لي أنّه كان هُناك شيء يخشاه السيناتور... |
| adamlarından birine yapması için emretmiş olabilir mi? | Open Subtitles | قد يأمر أحد رجاله لفعل ذلك |
| Cottonmouth'un adamlarından birine bunu yapsa hadi bir derece inanacağım ama polise niye yapsın? | Open Subtitles | لو لكم أحد المجرمين المرتبطين ب"كوتنماوث", لتفهمت الأمر نوعاً ما, لكن أن يلكم شرطياً؟ |