| O lanet olası fundalıkta adamlarıyla birlikte kalıp öleceğini sana söylemiş. | Open Subtitles | قال لك أن سيقف ويموت مع رجاله في ذلك المستنقع الدموي |
| Çok geç Sör William. Santiago bütün adamlarıyla birlikte 10 gün önce yakalandı. | Open Subtitles | تاخرت كثيرا سيد وليام لقد تم القاء القبض على سنتياغو و كل رجاله منذ 10 ايام |
| Clouseau adamlarıyla beraber oradaydı. | Open Subtitles | في فيللاها في روما، كلوزو كان هناك مع رجاله. |
| adamlarıyla eve bu tünelden girmiş olmalı. | Open Subtitles | ذلك النفق هو الطريقة التي دخل بها ورجاله إلى المنزل. |
| Johnny'nin adamlarıyla ilgilen. | Open Subtitles | لم لا تهتم برجال جونى ؟ يبدون جائعون, جونى ؟ |
| Sovyet askerlerinin komutanı kalan adamlarıyla sınırı geçtiğinde korku, belirsizlik ve sevinç birbirine karıştı. | Open Subtitles | الخوف والحيرة كانا ممزوجين بالبهجة هذا اليوم بينما قائد القوات السوفياتية يتبع آخر رجاله عبر الحدود |
| Ve memur Khan adamlarıyla onu yakalamak için gelecek. | Open Subtitles | وسوف يكون الضابط خان مستعد ومعه رجاله للقبض عليه |
| Biliyorum. Abdul'ün adamlarıyla küçük bir sorunum var. | Open Subtitles | أعرف ذلك تعرضت لعرقلة بسيطة مع أحد رجاله |
| Zehir gece yarısı adamlarıyla birlikte La Dispensaria'da olacak. | Open Subtitles | السُم سوف يكون في لاديسبنساريا في حوالي منتصف الليل مع رجاله |
| Onlar beni Malvado'ya getirdiğinde, adamlarıyla konuşmasını duydum. | Open Subtitles | عندما أحضرونى ألي ملفيد سمعته يتحدث إلى رجاله |
| Handa adamlarıyla içiyordu. Keyifleri yerindeydi. | Open Subtitles | كان بالحانة يشرب مع رجاله كانوا في حالة معنوية عالية |
| Üstüne bir de valinin adamlarıyla didişecek gücü yok. | Open Subtitles | ولا يمكننا الصمود في قتالنا أمام الحاكم و رجاله في الوقت الحالي |
| Vali adamlarıyla dışarı mı çıkıyor? | Open Subtitles | رأيت الحاكم يقود رجاله خارجًا؟ |
| adamlarıyla yatıyorsundur. | Open Subtitles | لذا لابدّ أنّكِ عاشرتِ رجاله حميمياً. |
| Deniyor ki Cree, Harp ve adamlarıyla kavgalı. | Open Subtitles | تقول الإشاعة أن هنود الكري على خلاف مع هارب ورجاله |
| - Albay Thomas ve adamlarıyla ilgilenilecek. | Open Subtitles | -انظر الى العقيد توماس ورجاله واعتني بهم |
| adamlarıyla birlikte Futamata Kalesi'ni kuşatmış durumda. | Open Subtitles | هو ورجاله حاصروا قلعة فوتاماتا |
| Şimdilik boş ama yakında tamamı sarhoş Japon iş adamlarıyla dolu olacak. | Open Subtitles | ولكن عمّا قريب ستكون ممتلئة برجال الأعمال اليابانيين السكارى |
| Yeni adamlarıyla çıktı. | Open Subtitles | سينقل شيئا ما بالاستعانة برجال جدد. |
| Sen Jesse ile ilgilen. Ben Riley'nin adamlarıyla ilgilenirim. | Open Subtitles | أعتني بجيسي و ساهتم برجال أوليفيا |
| Bilim adamlarıyla çalıştınız mı bilmiyorum. Doğal olarak zor insanlardır. Mücadeleci, kuşkucu, dayanıklı. | Open Subtitles | لا أعرف لمَ تحبّ العمل مع العلماء فهم أناس معقّدون بطبيعتهم |
| - adamlarıyla konuştum. | Open Subtitles | هل وصلت لشيء ؟ تحدثت لرجاله |
| Beni kaçıran Muirfield'daki ajan, bana annemin Muirfield'daki diğer bilim adamlarıyla çekilmiş bir fotoğrafını gösterdi. | Open Subtitles | عميل ميرفيلد الذي اختطفني, , اراني صور لامي مع علماء اخرين في ميرفيلد |
| Senin telefonundan sonra kızların güvenliğini sağlayınca Bell'in adamlarıyla çatıştım. | Open Subtitles | بعد أن تلقيت مكالمتك و تأكدت أن الفتيات في أمان، توليت أمر رجال (بيل). |