| Vurduğu adamlardan biri O'nun hayatı için mücadele ediyordu. | TED | أحد الرجال الذين أطلق النار عليهم، الناجي، كان يصارع لينقذ حياته. |
| Yarın göndereceğiniz adamlardan biri kocasını öldürdü. | Open Subtitles | أحد الرجال الذين ستشنقهم غداً قتل زوجها. |
| Sonra etrafın sessizliğinden, adamlardan biri paniğe kapıldı çünkü ne zaman sessizlik bassa, birisi öldürülüyor. | Open Subtitles | ثم خاف أحد الرجال بسبب الصمت، والذي دائماً ما يحلّ قبيل مقتل أحدهم |
| Ne yani, gerçek katil listendeki adamlardan biri mi sence? | Open Subtitles | الذي، تَعتقدُ أحد الرجالِ على قائمتِكَ هَلْ القاتل الحقيقي؟ |
| O adamlardan biri o çocuğu hastanelik etti ve arkadaşını öldürdü. | Open Subtitles | أحد هؤلاء الرجال أخذ هذا الطفل إلى المستشفى و قتل صديقه |
| Kötü adamlardan biri, Tony'nin Victoria'ya yazdığı mektuplardan birkaçını yanında getirmiş. | Open Subtitles | احد الرجال الاشرار يحمل عدداً من الرسائل, رسائل كتبها "توني" للأميرة |
| Sonra etrafın sessizliğinden, adamlardan biri paniğe kapıldı çünkü ne zaman sessizlik bassa, birisi öldürülüyor. | Open Subtitles | ثم خاف أحد الرجال بسبب الصمت، والذي دائماً ما يحلّ قبيل مقتل أحدهم |
| Daha önce hiç iyi adamlardan biri olduğum için bu kadar gurur duymamıştım. | Open Subtitles | أنا ما سبق أن كنت أفخر لكي يكون أحد الرجال الجيدين. |
| Doğruluğu kanıtlanmamış bir tanık ifadesine göre adamlardan biri naylon maskesini düşürmüş. | Open Subtitles | شاهد غير موثوق قال بأن أحد الرجال ألقى قناع من النايلون |
| Ama yakında bu adamlardan biri ne kadar iyi bir eş olabileceğimi anlayacak. | Open Subtitles | ولكن قريباً عندما يلاحظ أحد الرجال كم هو محظوظ بأن أكون فتاته |
| İyi adamlardan biri, iyi adam olmayabilir. Hayatım. | Open Subtitles | أحد الرجال الأخيار ربما يكون عكس ذلك حبيبتي |
| Bugün eve saldıran adamlardan biri telefonunu düşürmüş. | Open Subtitles | أحد الرجال هاجم المنزل بعد ظهر اليوم وأسقط تلفونه المحمول |
| adamlardan biri, 300 dolarlık bir bardak viski ikram etti bana. | Open Subtitles | أحد الرجال, أعطاني كأس خمر إسكتلندي بـ300 دولار |
| Gördüğümüz adamlardan biri olabilir mi? | Open Subtitles | هّل يمكن أن يكون أحد الرجال الذين رأيناهّم ؟ |
| Babam, adamlardan biri haritayla oradan çıkmış olmalı, diyor. | Open Subtitles | قال أبي أحد الرجال وصل خارجا بالخريطة |
| adamlardan biri işe uyanıp Parrish'le yüzleşmek için buraya gelmiş. | Open Subtitles | أحد الرجالِ خَدعَ أصبحَ حكيماً وطارَ في لمُوَاجَهَته. |
| Hey evlat, adamlardan biri 1.80, normal yapılı. | Open Subtitles | أحد هؤلاء الرجالِ كَانَ حوالي 6 قدمِ. ماذا عن الرجل الآخر؟ |
| Seni uyarıyorum o, bu dünyadaki en zeki adamlardan biri olabilir. | Open Subtitles | علي ان احذرك بانهم ...يقولون انه احد الرجال |
| Beraber dolaştığım adamlardan biri, eskiden bir Kaçaktı. | Open Subtitles | أحد الرجلين الذين سافرت معهم , كان هارباً |
| adamlardan biri hala nefes alıyor. | Open Subtitles | واحد من الرجال كان لا زال يتنفس . لم يعطنى وقتا كافيا لأحصل على المعلومات |
| Bu gece buraya gelen adamlardan biri olmalı. | Open Subtitles | لابد وانه واحد من هؤلاء الأشخاص الذين جاءوا الليلة هنا |
| Bu adamlardan biri, eşinizin canını yakmakla tehdit eden adama benziyor mu? | Open Subtitles | هل أي واحد من هؤلاء الرجال يذكرك بالرجل الذي هدد بإيذاء زوجتك؟ |
| - adamlardan biri Uhtred, değil mi? | Open Subtitles | (أوترد) هو واحدٌ منهم ، أليس كذلك؟ |
| adamlardan biri başka bir grup üyesini öldürüyor. | Open Subtitles | في الأساس أحد الفتيان قتل عضو آخر في الفريق |