| Sainte Marina adasındaki NATO erken uyarı istasyonuna askeri nedenlerle el koyduk. | Open Subtitles | لقد إستولينا على قاعدة إنذار مبكر تابعة للناتو في جزيرة ساينت مارينا |
| 1950'lerde, bu virüs Hawaii, Oahu adasındaki neredeyse tüm üretimi yok etti. | TED | في عام 1950، هذا الفيروس قضى تقريباً على كل إنتاج البابايا في جزيرة أواهو في هاواي |
| Neden fahişe adasındaki evine geri dönmüyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تعودين الي بيتك في جزيرة العاهرات؟ |
| İyiydi, özellikle Korsan adasındaki performansıyla. | Open Subtitles | لقد اعجبني لقد كان جيداً ,خصوصاً في جزيرة القرصان |
| Assateague adasındaki federal bir plajdan getirmişler. | Open Subtitles | قاموا بشحنه من بلدة نائية بالقرب من ساحل فيدرالي مخصص جزيرة اسيتيج |
| Öldürülen 4 teröristin arasında, 5 yıldır cezasını çekmekte olduğu Robben adasındaki cezaevinden kısa bir süre önce serbest bırakılan Jonas Motsadi de bulunuyor. | Open Subtitles | أسفرت عن مقتـل أربعـة إرهـابيين. من بينـهم, جـوناس موتسـادي, الذي أُطلِـق سراحـه حديثـاً من سجـن جزيرة روبـن |
| Bu Staten adasındaki adamı çok seviyorum, her gece böyle taşı gediğine koyuyor. | Open Subtitles | أحب هذا الفتى فى جزيرة ستاتن نجلب القسوة كل ليلة |
| Kız peşinde, Star adasındaki mekanında partiler veriyor. | Open Subtitles | يلاحق النساء, يقيم حفلات في منزله في جزيرة ستار |
| Star adasındaki, yüksek güvenlikli bir eve. | Open Subtitles | ندخل لمنزله ذو الحماية المشددة في جزيرة ستار |
| Girit adasındaki bu mağara muhtemelen Zeus'a duyulun büyük saygıdan dolayı en önemli mabettir. | Open Subtitles | هذا الغار في جزيرة كريت ربما يعتبر أهم الأماكن المقدسة لعبادة زيوس |
| Zeus'un düşmanları Sicilya adasındaki Etna Dağı'nın volkanik kraterinden cehennemin derinliklerine gönderildiler. | Open Subtitles | فإن جزيرة صقلية كانت الممر لإرسال أعداء زيوس إلى جهنم من خلال بركان جبل إتنا |
| King adasındaki yağmur ormanlarını kurtarmak adına olan bir bağış için yarın Ohio'da olacağım. | Open Subtitles | سأكون غدا في أوهايو للرئاسة للمساعدة في الحفاظ على الغابات المطيرة في جزيرة الملك |
| Savaştan sonra Kyushu adasındaki balıkçı bir köyde hizmetçilik yaptı. | Open Subtitles | بعد الحرب في قرية صيد سمك صغيرة على جزيرة "كيوشي" |
| Sainte Marina adasındaki NATO erken uyarı istasyonuna askeri nedenlerle el koyduk. | Open Subtitles | وقد سيطرنا ايضا على محطة ناتو في جزيرة سانت مارينا |
| Sainte Marina adasındaki NATO erken uyarı istasyonuna askeri nedenlerle el koyduk | Open Subtitles | لقد إستولينا "على محطة إنذار مبكر تابعة "للناتو "على جزيرة "ساينت مارينا |
| Evet, anahtarın Ellen'in Roosevelt adasındaki evinin manzarasına uymadığını biliyoruz veya Central Park'taki en sevdiği tepeciğe veya Soho'daki eski erkek arkadaşının katına. | Open Subtitles | نعلم ان المفتاح لا يناسب المشهد من منزل إيلين في جزيرة روزفلست او مكانها المفضل في السينترال بارك |
| Bu cennet adasındaki hayatın bile bazı sınırlamaları var. | Open Subtitles | حتى الحياة على جزيرة الجنة يمكن أن تكون لها حدودها. |
| Örneğin eğer Samanyolu'nda kaç yıldız olduğunu veya Paskalya adasındaki dev kafaların kaç yaşında olduğunu bilmek istesem çoğunuz şu an ayağa bile kalkmadan öğrenebilirsiniz. | TED | إذا أردت أن أعلم، على سبيل المثال، كم كان عدد النجوم في درب التبانة، كم كان عمر الرؤوس الكبيرة في جزيرة إيستر، أغلبكم سيعرف هذه المعلومات في اللحظة حتى بدون أن تقف. |
| Sicilya adasındaki kükürt madenlerine mahkum ediyorum. | Open Subtitles | .الى مناجم الكبريت فى جزيرة سيسيليا |
| Macy's mağazasının üçüncü katı, Hokkaido adasındaki Josen-kai'deki gibi bir Japon kutsal işaretleri sergisine ne zaman evsahipliği yapabilir acaba? | Open Subtitles | متى ستقوم المتاجر الفرنسية بعرض الآثار لليابانيين و يمكن رؤيتها في جزيرة "هوكايدو" أو "جوزنكاي"؟ |