| Amfetamin adrenalini arttırıyor.... ...ve kokain bu duyuları beyne çok hızlı uçuruyor. | Open Subtitles | الأمفيتامين تُـزيد الأدرينالين والكوكايين يصل الى المخ سريعا جدا |
| Firar etmesinden sonra adrenalini yükselmiş olabilir. | Open Subtitles | ربّما كان يعاني من إرتفاع في الأدرينالين بعد هروبه. |
| Hele 3cc'lik adrenalini göz önüne alırsak. | Open Subtitles | إن أخذنا لـ3 سمم من الأدرينالين بعين الاعتبار. |
| Şimdi, direnmeye çalışmanı anlıyorum, ama aslında, vücudunun salgıladığı adrenalini artırarak, süreci hızlandırıyorsun. | Open Subtitles | الأن، أنا أفهم رغبتك في المقاومة لكنك في الحقيقة تسرع فقط من تدفق الأدرينالين الذي يعمل كمحفز |
| Yani onun adrenalini düşüyor. Sizinkinin yükselmesini sağlayın. | Open Subtitles | لا تنسوا , الادرينالين لديه سيفعل فعله تاكدن من ان الادرينالين لديكن يعمل ايضا |
| Damarlarıma pompalanan adrenalini hissedebiliyorum. | Open Subtitles | أن أستطيع أن أشعر بالأدرينالين يتدفق عبر عروقي |
| Ölmeden önce adrenalini tavan yapmış olmalı. | Open Subtitles | لذا، فقد ارتفع مستوى الأدرينالين لديها قبل أن تموت. |
| - Doku, adrenalini kısmen katalize eder. | Open Subtitles | حسناً، يستقلب النسيج الأدرينالين جزئياً. |
| Ölmeden önce adrenalini tavan yapmış olmalı. | Open Subtitles | لذا، فقد ارتفع مستوى الأدرينالين لديها قبل أن تموت. |
| - Doku, adrenalini kısmen katalize eder. | Open Subtitles | حسناً، يستقلب النسيج الأدرينالين جزئياً. |
| Bu adrenalini hissetmek ne büyük bir zevk anlatamam. | Open Subtitles | لا يسعني إخبارك كم من الرائع تدفق كلّ هذا الأدرينالين بداخلي |
| Yaşını, dövüşün sebep olduğu adrenalini ve hâlâ hayatta olduğu gerçeğini göz önüne alırsak taşikardisi olduğunu anlarız. | Open Subtitles | وتدفق الأدرينالين في النزال وحقيقة انه ما زال حيا تعني انه مصاب بتسرع القلب |
| Stresle ilgili olmazdı ama adrenalini artıracak her şey durumunu kötüleştirebilirdi. | Open Subtitles | التوتر ليس له علاقة لكن اي شيء يزيد من الأدرينالين قد يجعل الأمر أسوء |
| Çalışıp fazla adrenalini döküyordum işte. | Open Subtitles | كنتُ أتخلّص من بعض الأدرينالين الزائد فحسب. |
| adrenalini daha hızlı veremem. | Open Subtitles | حسناً ؟ لا أَستطيع إسراع قطرة الأدرينالين سيفجر قلبَه |
| Fiziksel güç harcama ve adrenalini anlamak için ayıya vurmak gibi daha çok. | Open Subtitles | إنه أشبه بالتقاط بيرة لحسن استيعاب محاولة التأثير الفيزيائية و الأدرينالين |
| O adrenalini sana kendi iyiliğin için verdim. | Open Subtitles | أعطيتك حقنة الأدرينالين لمصلحتك. |
| Ketamin, adrenalini etkisiz hale getirir. | Open Subtitles | عقـار" الكاتامين"يـصدُّعمـل "الأدرينالين". |
| Reanimasyona başlamamız gerekiyor. Tabloyu ve adrenalini verin. | Open Subtitles | سنبدأ بالانعاش حالا اعطوني الأدرينالين |
| Şu adrenalini harcamam lazım. | Open Subtitles | كنت اشعر انى بحاجة الى الهرب من كثرة الادرينالين في دمى |
| Geçtiğimiz birkaç yılda, kalp kesesinin fazla sıvısını boşaltmada ve adrenalini yönetmede önemli başarılar elde edildi. | Open Subtitles | ان أخذنا بعين الأعتبار تحقيقه لنجاحات خلال السنوات الماضيه من خلال تجفيف السوائل المنبعثه من المثانه ونتحكم بمعيار الادرينالين. |
| Şimdi, eğer izin verirsen, sana bu bir doz adrenalini vereceğim. | Open Subtitles | الآن، إذا قبلت، سأحقنك بالأدرينالين |