| Yerdeki bir havlunun üzerinde. Ama ahşap kısımda, halıda değil. | Open Subtitles | على أرضية مغطاة بمنشفة وعلى الأرضية الخشبية ليست المغطاة بسجادة |
| Ama bunu Juilliard'a göndereceğim kaset için yapıyoruz ve ahşap takoz alanında ayrı bir departman açmaları için çalışmalarımı incelemeleri lazım. | Open Subtitles | ولكنّ هذا حول الشريط التجريبي الخاص بي وعليهم أن.. يتابعوا ما أفعله بالعصا الخشبية حتى أنّهم قاموا بفتح قسم جديد لأجلها |
| Bu ahşap oyma, New Mexico'daki Zuni kabilesi üyelerinin elinden çıktı. | TED | هذا نحت خشبي قام بصناعته أفراد قبيلة زوني في نيو ميكسيكو. |
| Biraz önce boşanmış, bipolar bir kadını ahşap döşemeye yüzüstü düşürdük. | Open Subtitles | لقد قمنا بدحرجة مطلقة مكتئبة لتسقط بوجهها على أرضية خشب صلب |
| Birçok vida çeşidi vardır: ahşap için, metal için, sabitleyiciler, beton vidaları. Liste böyle uzar gider. | TED | هناك العديد من البراغي المختلفة: براغي خشبية ومعدنية ومرساة وملساء والقائمة تطول. |
| Alevler sıçrıyordu, her yer duman olmuştu ve ahşap verandamız her an tutuşacak bir vaziyetteydi. | TED | كان اللهب يتطاير، كان الدخان في الهواء. ويبدوا أن السقف الخشبي لدينا كان على وشك أن تشتعل فيه النيران. |
| Şimdi bu oranla şehirleşirken bunu nasıl yapacağız ve ahşap binalarımızı sadece dört katlı olarak düşüneceğiz? | TED | والآن كيف نقوم بعمل ذلك ونحن نتمدن بهذا المعدل ونحن نفكر في المباني الخشبية بأربعة طوابق فقط؟ |
| O Eyfel Kulesi anı tavanı kıracak o rastgele yükseklik tavanlarını ve ahşap binaların rekabete katılmasına izin verecek. | TED | لحظة برج ايفل ستكسر السقف، هذه الأسقف المرتفعة اعتباطاً، وتسمح للمباني الخشبية بأن تنضم للمنافسة. |
| Bu nedenle 35 m uzunluğundaki ofisi tamamlamak için... ...kağıt tüpler ve ahşap bağlantı elemanları getirdik. | TED | لذا جئنا بأنابيب الورق المقوى والمفاصل الخشبية لإكمال مكتب طوله 35 مترا. |
| Bu bizim yeniden insani sokaklar tasarlamamıza imkân sağlayacak, bordürleri olmayan sokaklar, belki de Fire Island'daki gibi ahşap yürüyüş patikaları. | TED | سيمكننا ذلك من تصميم شوارع بشرية مجدداً، شوارع بدون أرصفة، قد تشابه الممرات الخشبية في جزيرة النار. |
| Marimba'nın ne olduğunu bilmeyen çoğumuz için söyleyeyim, dev, ahşap bir ksilofon. | TED | الماريمبا , لكل الناس الذين كانو مثلي كانت بهذه الضخامة , اكسيليفون خشبي |
| ahşap iskeletin metrekaresi 100$. | Open Subtitles | إطار خشبي ، و 100 دولارا لل قدم المربع الواحد. |
| - Ve evinde de, uçakta bulduğumuza çok benzeyen bir ahşap boru buldum. | Open Subtitles | و في بيته وجدت إنبوب خشبي شبيه جداً بالذي تم اكتشافه بالطائرة |
| Biliyorsun bazen buranın altında gerçekten güzel ahşap halılar oluyor. | Open Subtitles | تعلمين، أحياناً تكون سجادة جميلة أرضية خشب صلبة بالأسفل هنا |
| Genellikle bir omurgası oluyor, ortasında ahşap bir parça, bu da onu daha sağlam yapıyor. | TED | وتتوسطُه في كثير من الأحيان قطعة خشب تسمى بالقيطان تعمل على تقوية اللوح. |
| Bilim insanları için bir ahşap parçasının nasıl canlı bir tanrı olduğunu ya da kemiklerin ruhları olabileceğini anlamak zor olabilir. | TED | بالنسبه للعلماء قد يكون من الصعب استيعاب كيف يمكن لقطعة خشبية أن تكون إلها حيا أو كيف الأرواح تحيط بالعظام. |
| Daedalus ahşap çukurlu bir inek yaptı, o kadar gerçekçiydi ki boğa kandırıldı. | TED | بنى دايدالوس بقرة خشبية مجوفة وتشبه البقرة الحقيقية لخداع الثور |
| Sonra yavaş yavaş, ağaçlar devralmaya başlar, meyve, ahşap ve yakacak odun ürünleriyle. | TED | وبعد ذلك ببطئ، تبدأ الأشجار في الإنتشار، جلب الإنتاج، من الفاكهة، من الخشب، من الوقود الخشبي. |
| Demek Joe'ya borcunu ödemek için benim ahşap işleme aletlerimi rehin verdin. | Open Subtitles | ثم رهنت أدوات النجارة الخاصة بي لتدفع لجو؟ |
| Biliyor musunuz aslında çok güzel... ahşap bir evde oturmak. | Open Subtitles | أظن أنه لمن الرائع أنكم استطعتم الحفاظ على الخشب الأصلي |
| Himalayalardaki Tibet'teydi bu. Kafasını tıraş etti, pirinç dilenmesi için ahşap bir kase verildi ona ve mutluydu. | Open Subtitles | لقد حلق رأسه ،و أعطى وعاءاً خشبياً و كان سعيداً |
| Hatta geçen ay ahşap panelli bir araba satın almışsın. | Open Subtitles | بل إنّكَ اشتريتَ سيّارة بألواح خشبيّة الشهر الماضي |
| Balon gibi şişirilip, ...bir ucuna da ahşap bir dübel yerleştiriliyor ki hava dışarı kaçmasın. | Open Subtitles | أنها تنفخ مثل البالون والوتد الخشبى تم ربطه به ليمنع تسرب الهواء |
| Yollar yapacağız. Suyu aşmamız gereken yerlere ahşap köprüler kuracağız. | Open Subtitles | سنُعبّد الطرق ، سنستخدم الأخشاب لبناء الجسور على القنوات |
| Size eski ahşap bir kutu gibi mi gözüktü çocuklar? | Open Subtitles | أيبدو هذا كتابوت خشبى قديم من وجهة نظركم أيها الرفاق ؟ |
| Ölülerin yalnızca ahşap ya da metal tabutlarda taşınmalarına izin veriliyor. | Open Subtitles | يجب نقل الموتى بتوابيت خشبيه او معدنيه.. |
| Kışı derme çatma ahşap kulübelerde geçiren bu adamlar onlardan önceki Arktik önderlerinin bilgilerini kullandılar. | Open Subtitles | أولئك القوم، الذين قاسوا الشتاء في أكواخٍ خشبيةٍ مهلهلة، استعاروا معرفةً من رواد القارة الشمالية من قبلهم، |
| Evet Caroline'in saç fırçasından aldığım DNA'sı ahşap döşemede bulduğunuz kanla uyumlu. | Open Subtitles | لذا دي إن أي إنتزعتُ مِنْ الشَعرِ على فرشاةِ كارولين متّسق مع الدمِّ وَجدَ على أرضيةِ الخشبَ. |