| O züppe, kendini beğenmiş Prens Ahmet'le sadece oynuyordun sen, değil mi? | Open Subtitles | ألم تكن تمزح مع هذا المبهرج الأمير أحمد المتغطرس.. أليس كذلك ؟ |
| Arkadaşım Ahmet de yalnızdı ben de buraya onu ziyarete geldim. | Open Subtitles | صديقي أحمد كان وحده أيضا لذا فقد جئت إلى هنا لزيارته |
| Çok isterdim; lakin revire düşüşünden evvel Ahmet'in beni görmesi iyi olmaz. | Open Subtitles | بكل سرور ولكن لا يمكن أن يراني أحمد قبل أن يكون بالعيادة |
| Diyelim mi, Ahmet'in bir balta yapması 3 saat ve onun sabını yapması da 4 saatini alıyor | TED | إستلزم آدم أربعة ساعات لعمل رمح وثلاثة ساعات لعمل بلطة . |
| CIA, Ahmet'i umursamıyor. | Open Subtitles | حيث تقول السي اي ايه أنها لا تبالي بأحمد |
| Zakir Ahmet'in şimdiye kadar dava kaybetmediğini unuttun mu? | Open Subtitles | . لأني أُريد تَلْقينك درس إن الأطفال المتهورون مثلك . |
| Gelen haberler bu saldırının... Şeyh Ahmet Bin Talal'ın işi olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | المؤشرات الأولية توحي أنها من عمل الشيخ أحمد بن طلال |
| Bana Şeyh Ahmet Bin Talal hakkında ne söyleyebilirsiniz? | Open Subtitles | إذا ما الذي تستطيع إخباري به عن الشيخ أحمد بن طلال |
| Ahmet, ok ve yayın ustası. | Open Subtitles | من ناحيه أخرى فقد كان أحمد هو الأستاذ فى رماية القوس |
| Zamanında yetişip Ahmet'in yaşam elmasıyla babalarının hayatını kurtardılar. | Open Subtitles | لقد وصلوا فى الوقت المناسب لينقذوا أباهم بتفاحة الحياه التى مع أحمد |
| Sihirli elmayı verdiği sırada kutsal kişi Ahmet'e ne dedi? | Open Subtitles | .. أى نصيحه أعطاها العراف المقدس إلى أحمد عندما سلمه التفاحه السحريه ؟ |
| Eğer tek bir anneye bunun ne için olduğunu açıklayabilseydik, haberlerden gurur duyardı ama biz Ahmet'i bir kumarda kaybettik. | Open Subtitles | إذا أمكننا أن نوضّح فقط إلى أمّ ماذا ربحنا منها ؟ لأخبرناها لجعلها فخوره لكنّنا فقدنا أحمد في مُقامرة |
| Bilirsiniz, bu konuyla Ahmet ilgileniyor. | Open Subtitles | أتعلمين ، أحمد يهتم بمثل هذه الأمور ماذا ؟ |
| Ahmet'le Jerry, bu gece uçakla geliyor ben ABC ile her şeyi konuşana dek, sen onları oyalar mısın? | Open Subtitles | أحمد و جيري سيسافران الليلة سوف تؤخرهما حتي أستطيع تسوية الأمر مع ايه بي سي ؟ |
| Ahmet, burada beraber yaptığımız işlerden gurur duyuyorum. | Open Subtitles | أحمد ، أنا فخور جداً بالعمل الذي قمنا به معاً |
| Bu görevimiz bay Ahmet Dasan için olağanüstü bir milyoner. | Open Subtitles | جنوب إفريقيا ستطرد ابن بائع الأسلحة اليوناني هذه مهتمنا من طرف أحمد داسان الملياردير |
| Bunu ne kadar çok yaparlar ise karları o kadar çok olur Çünkü bunu ilerlettikçe, Ahmet daha iyi baltalar yapacak ve Mehmet de daha iyi saplar yapacaktır. | TED | وكلما يفعلون ذلك , كلما تحسنت جودتهم . بسبب أنه كلما يفعلون ذلك , كلما تحسنت جودة آدم في عمل البلطات , وأيضاً اوز سيصبح أفضل في عمل الرماح . |
| Ahmet ve Mehmet her ikisi de bir saat kazanmış olurlar. | TED | كل من آدم و اوز وفروا ساعة من الوقت . |
| Ahmet'e neler olduğunu öğrenmeye çalışan bir sürü tedirgin insan doluşmuş oraya. | Open Subtitles | الكثير من الناس المتوترة بالأسفل محاولين معرفة ماذا حل بأحمد |
| Şimdi bu davayı kazanmak da benim için çok önemli... çünkü senin gibi, Zakir Ahmet'in prensiplerini devam ettirmeyen... gençlerin sonu ne olacağını göstermek istiyorum. | Open Subtitles | والآن مهمُ جداً لي رِبْح هذه القضية . . لأني أُريد تَلْقينك درس إن الشباب المغرورين مثلك . |