| Bunu ailem ile görüşmek için bir günüm olabilir mi? | Open Subtitles | هل يمكن أن تمهلني يوماً لأناقش ذلك مع عائلتي ؟ |
| Oraya ailem ile, Fullbright bursuyla gittim. | TED | ذهبت مع عائلتي إلى هناك عن طريق منحة زمالة فولبرايت. |
| Ama bir Şükran Gününü ailem ile geçirmemiştim ve hiç bu kadar memnun olmamıştım. | Open Subtitles | عيد الشكر الوحيد الذي لم أقضه مع عائلتي أقدرهم فيه أكثر من السابق |
| Benim de ailem ile durumum aynı. | Open Subtitles | كان الأمر نفسه بالنسبة لي مع أهلي. |
| Bir bakalım, arabam yok bavul satıcılığı işimi kaybettim ve şuan ailem ile yaşıyorum | Open Subtitles | لنرى ، ليس لديّ سيارة خسرت عملي في كوخ الأمتعة -والآن أعيش مع أهلي -رائع ، أن تعيشي الحلم |
| Düşündüm ki tüm bu travma sonrası stres hastalığı terapisinin amacı savaş safhasında ailem ile zaman geçirmemi daha kolay hâle getirmek. | Open Subtitles | ظننت بأن بيت القصيد من هذه الإضطرابات النفسية ما بعد العلاج هي أن تجعلها أسهل بالنسبة لي لقضاء بعض الوقت مع عائلتي في الفترات الفاصلة بين عمليات الإنتشار |
| Bu gemide olmasaydım şu an ailem ile birlikte Virginia ormanında bir kulübede güvenle yaşıyor olabilirdim. | Open Subtitles | وسوف أجلس بسلامة في كوخ بالغابة في "فرجينيا" مع عائلتي الآن ،إذا لم أبقى على هذه السفينة .. بدلاً من ذلك |
| Başka bir adam benim ailem ile birlikte. | Open Subtitles | رجل آخر يعيش مع عائلتي |
| Ben yeni ailem ile. | Open Subtitles | أنا مع عائلتي الجديدة |
| Ben ailem ile kutsandım. | Open Subtitles | أنا سعيد مع عائلتي |
| * Yeni ailem ile beraberim * | Open Subtitles | * مع عائلتي الجديده * |
| ailem ile Kerewan'a seyahat ediyorum. | Open Subtitles | أنا مسافر مع عائلتي لقرية كيريوان) . |