| Ailendeki herkes bizim özel hayatımız hakkındaki şeyleri bilmek zorunda değil mi? | Open Subtitles | كل فرد في عائلتك يجب ان يعرف دائما عن اسرارنا الخاصه |
| Ailendeki kadınlar bu şehirde efsane oldular. | Open Subtitles | النساء في عائلتك كانوا أساطير في هذه المدينة. |
| etrafındaki kimseyle hatta belki kendi Ailendeki insanlarla bile nasıl konuşacağını bilemiyormuşsun gibi. | Open Subtitles | كأنك لا تستطيع التحدث مع أي أحد حولكَ حتى الأشخاص في عائلتك |
| Ailendeki kimsenin, son 50 yıldır içinde prensip geçen bir ilişkisi olmadı. | Open Subtitles | ما من احد في عائلتك كان لديه علاقه عابرة بمبدا خلال الخمسون عام الماضيه |
| Ailendeki avantacı magandalara karşı çok kör oluyorsun. | Open Subtitles | انت لديك منطقة عمياء بخصوص الاشخاص المتخلفون في عائلتك |
| Acaba Ailendeki kadınlardan herhangi biri gelebilir mi? | Open Subtitles | أحيانا أتسائل إذا كان هناك إمرأة في عائلتك يمكنها ذلك |
| Ailendeki tüm erkeklerin elimde ölümünü görmeden gitmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | إنكِ عالقة هنا، مارثا لن أدعكِ تغادري... حتى تشاهديني أقتل... آخر صبيّ في عائلتك |
| Öyleyse, Ailendeki kadınlar saf, hasiyetli, ve kusursuzdu. | Open Subtitles | ...إذاً النساء في عائلتك هن هن نقيّات و كاملات لا تشوبهنّ شائبة |
| Böyle bir dolabınız vardı ve Ailendeki hiç kimse eşcinsel değil miydi? | Open Subtitles | ولا أحد في عائلتك مثلي الميول؟ |
| Önce kendi Ailendeki ayrımcılığı iyileştirerek başla. | TED | ابدأ بمعالجتها في عائلتك. |
| Ailendeki tüm kadınlar senin gibi mi? | Open Subtitles | هل كل النساء في عائلتك مثلكِ؟ |