| Granger albayı öldürmeye kalktı. Ajanınız tam o esnada yakalandı. | Open Subtitles | ان جرانجر حاول قتل الكولونيل ولكن عميلك كان في المكان الغير مناسـب |
| Bu adam mı sizin gelişmiş istihbarat Ajanınız? | Open Subtitles | هذا الشخص هو عميلك للإستخبارات المتقدم ؟ |
| Ajanınız bir Japon otelinin güvenli ağına sızmaya çalışıyor. | Open Subtitles | عميلك يقوم بأختراق أتصلات أنترنيت مؤمن لفندق ياباني |
| Çift taraflı çalışan Ajanınız da yakalandıktan sonra bile biraz etkili oldu ya da bir şekilde FSB'dir. | Open Subtitles | لذا ، إمّا أن عميلكم المزدوج مازال لديه نفوذ.. حتى بعدما تمّ القبض عليه ، أو جهاز الأمن الداخلي في روسيا |
| Şayet Ajanınız derhal geri çekilmezse, ülkemin en sert diplomatik önlemleri alarak misilleme yapmaktan başka seçeneği kalmayacaktır. | Open Subtitles | ...اذا لم يتنح عميلكم فوراً ...فلن يكون لدى بلادى خيار سوى الرد بأقوى المعايير الدبلوماسية المتاحة لدينا |
| Listedeki kişilerle görüşmeme izin verirseniz işbaşındaki Ajanınız dönmeden casusu meydana çıkarırım. | Open Subtitles | إذا سمحت لي بالتحدث إلى الأشخاص الذين في القائمة, فسوف أكتشف الجاسوس قبل أن تعود عميلتك الميدانية |
| Evet Jeff, ayrıldı ve olayın sonucunda Ajanınız özgür kaldı. | Open Subtitles | اجل، "جيف" ، لقد حوّل وكنتيجة لهذا عميلتك تم تحريرها |
| - Ajanınız okulda olanları anlattı. | Open Subtitles | عميلك أخبرني بما حدث في المدرسة |
| Ajanınız düzgün bir cenaze törenini hak ediyor. | Open Subtitles | عميلك أستحق دفن لائق |
| Ajanınız bir başına ve ölecek. | Open Subtitles | عميلك وحيد وسوف يموت |
| Sizin çifte Ajanınız aslında benimdi. | Open Subtitles | فكرة عميلك المزدوج كانت فكرتي |
| Şuradaki de Ajanınız, Martin Odum. | Open Subtitles | و هذا عميلك "مارتن اوديم يقف عليه |
| Ajanınız, Tom Larsen. | Open Subtitles | عميلك توم لارسن |
| İçerideki Ajanınız olabilirim. | Open Subtitles | يُمكنني أن أكون عميلك بالداخل |
| O hâlde ne yazık ki Ajanınız, Rus adaletinin karşısına çıkacak ve kendileri ne madde bulunduranlardan ne de casuslardan hazzederler. | Open Subtitles | ...إذًا أخشى أن عميلكم سيواجه المحاكم الروسية ... التى لا تتعامل برحمة مع المخدرات أو الجواسيس |
| Ajanınız teslim olduktan sonra tabii. | Open Subtitles | بعد أن يستسلم عميلكم |
| Ajanınız elimde. | Open Subtitles | ومهدد بسلاح لدي عميلكم |
| Sizin şirin küçük Ajanınız şu anda... ..benim füzemin burnunun ucunda duruyor. | Open Subtitles | ... عميلتك الصغيرة الجمية هى الآن جزء من الأنف الأسطوانى على قمة صاروخى |
| Ajanınız Kubadaki klinikteyken beni oyaladınız... yoksa çoktan ölmüş olurdu. | Open Subtitles | لقد اخبرنا بواسطة عميلتك فى المصحة الكوبية... |