| Senin gizli ajanlardan oluşan takımın Dr. Schrödinger'i yeraltı laboratuvarına kadar takip etti. | TED | فريقك من العملاء السريين تتبعوا مختبره الأرضي. |
| Bir yolunu buluruz. ajanlardan birinin gözlüğünü al. | Open Subtitles | نحن سنجِد طريقة إمسكْ باى صورة مِنْ العملاء |
| Bu, şimdiye kadar sahip olduğumuz en iyi gizli ajanlardan biri. | Open Subtitles | انسوا امر من المخطئ ومن الصائب انه واحد من افضل العملاء السريين لنا |
| Babamın, araştırdığı ajanlardan biri olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | والدى كان احد هؤلاء العملاء الذين حقق معهم زوجك. اعلم عن ذلك الكثير. |
| Hala elimdeki en iyi ajanlardan biridir. | Open Subtitles | لا تنظر اليها بحماقة هي واحدة من احسن العملاء |
| Eğer basınç düşerse, ajanlardan biri göğsüne basınç uygulasın. | Open Subtitles | ليقم أحد العملاء بضغط للصدر لو انخفض الضغط. |
| Birlikte çalıştığım en bilgili ajanlardan biridir. | Open Subtitles | إنه أحد أكثر العملاء الذين عملت معهم ذكاءً |
| Bu ajanlardan birisi inandığı her şeyi karşısına alıyor. | Open Subtitles | وبالطبع حياتهم احد هؤلاء العملاء انقلب ضد كل ما يؤمن به.لماذا؟ |
| Bu binada kalıyorum ve daireme çıkmam için ajanlardan birinin beni kontrol etmesi gerektiğini söylediler. | Open Subtitles | أنا اعيش في المبنى وتم إخباري أنني أحتاج للتحقق مع أحد العملاء ليعطنى تصريحاً للولوج لشقتي |
| Oradaki ajanlardan herhangi biri yolumuza çıkarsa ortadan kaldırmanız gerekecek. | Open Subtitles | إذا وقف أي من أولئك العملاء في الشاحنة في طريقك سيكون عليك قتلهم و إلا ماتت ابنتك |
| Sorusu olan beni ya da ajanlardan birini bulsun. | Open Subtitles | ان كان لديكم أي سؤال اعثروا علي أو على أحد العملاء |
| Ya da Depo'yla takıntılı o ajanlardan biri ol. | Open Subtitles | أو كن كهؤلاء العملاء الذين اصابهم الهوس بالمستودع.. |
| Silahın olduğu sürece dışarıdaki ajanlardan birinin görüşü açık olduğunda seni vurabilir. | Open Subtitles | طالما تحمل المسدس لو حصل احدى العملاء بالخارج على طلقة واضحة سيقوم بأخذها |
| Kesinlikle kafayı sıyıran ajanlardan olacağım. | Open Subtitles | أنا بكل تأكيد سأكون من العملاء الذين فقدوا صوابهم |
| Tercih ettiğin ajanlardan ikisini görevlendirdik, tabiiki gizli olarak. | Open Subtitles | لقد كلفتُ 2 من أفضل العملاء ليساعدوك. بسرّية تامّة، وسيكونان بموقعك بأيّ لحظة. |
| Bu kadın FBI'daki en iyi ajanlardan biridir. | Open Subtitles | أتري تلك المرأة؟ هذه من أفضل العملاء الفيدراليين. |
| Önümüzdeki on dakika için mavi bölümü ajanlardan temizledim. | Open Subtitles | لقد أخليت مواقع بعض العملاء من القطاع الأزرق للعشر دقائق القادمة |
| Yani şimdi ben şu zamansal ajanlardan mı oluyorum? | Open Subtitles | وعليأيضاً.. أن أصبح واحداً من أولئك العملاء الزمنين؟ |
| DEA tarihinin en büyük zayiatı bu saldırıda yaşandı. ajanlardan biri çok iyi arkadaşımdı. | Open Subtitles | و أحد هؤلاء العملاء قد كان صديقي، وهو تيم سبيلمان. |
| Emin değiliz ancak muhtemelen birlikte çalıştığı ajanlardan yardım alıyor. | Open Subtitles | لست متأكدة ، لكنها تتلقى مساعدة من العملاء الذين يعملون تحت أمرتها |